RECEP Tayyip Erdoğan 10 Kasım için yazılı bir mesaj yayınladı. Altında imzası var. Şimdi Atatürk için sıraladığı övgüleri lütfen hep birlikte sıkılmadan okuyalım:
‘Değerli bir asker, üstün nitelikli komutan, mümtaz bir devlet adamı. Muhteşem eseri olan Türkiye Cumhuriyeti ile bütün dünyanın hayranlığını kazandı.
Atatürk’ün fikirleri aradan geçen yıllara rağmen geçerliğini korumaktadır.
Türk milletine çağdaş uygarlık düzeyine yükselme yolunu açan, millet olma bilincine ulaşmasını sağlayan büyük devlet adamı Atatürk’ün çağdaş düşüncelere dayalı, gelişmeye ve yükselmeye ışık tutan görüşlerini içtenlikle benimseyerek uygulamak, milletimiz için vazgeçilmez ve değişmez bir ilkedir.
Cumhuriyetimizin kurucusu, düşünce ve devrimleriyle geçtiğimiz yüzyıla yön veren dünya liderlerinden biri olan Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 66. yıldönümünde saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.’
Bakın, ne güzel sözler söylemiş.
Dün yaptığı konuşmada da Atatürk’ten övgülerle söz ediyordu:
‘Atatürk herhangi bir ideolojiye dayanma gereği hissetmedi. Onun dünya görüşünün temeli akılcılıktır.
Laiklik Cumhuriyetimizin temel ve birleştirici niteliğidir.
Atatürk hep doğru tercihleri yapmıştır.’
Bunlar Recep Tayyip Erdoğan tarafından önceki gün ve dün söylenen sözler.
Oh ne güzel!
***
Şimdi aynı kişinin geçmişte bu konuda söylediklerine bakalım. Aynen kendi ağzından yazıyorum:
‘Türkiye kendisine din olarak KEMALİZMİ almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla DİKTE ettirmiştir. Ne yazık ki Türkiye’nin 70 yıllık tarihi BOŞA HARCANMIŞ bir zamandır.
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR GİBİ TEZLER YANLIŞTIR.
Bütün bunlardan sonra Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm veya başkaca herhangi bir ideolojiye yer yoktur.
Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir...
Çünkü insanlar böyle bir devleti istemiyor.
2000’li yılların dünyasında ve büyük dünya ailesinin bir birimi olan Türkiye’de artık Kemalizme yer yoktur.
En üst belirleyici İSLAM’IN ilkeleridir. HER ŞEY ONA GÖRE BELİRLENİR.
Sözlerinin sonraki bölümlerinde ise ‘biz Türkiyeliler’ deyip duruyordu!
***
Şimdi ortaya çıkan şu çelişkili tabloyu vatandaş kimliğimle doğrusu çok merak ediyorum.
Karşımızda iki ayrı Recep Tayyip Erdoğan var! Ayrı demek hafif kaçar ve sözün anlamını tam vermez.
Ortada ağzından çıkan sözler 180 derece farklı biriyle karşı karşıyayız!
1- Üzerinde devlet sorumluluğu yokken Kemalizm hakkında bol kepçe atıp tutan, yukarıdaki sözleri söyleyen, her şeyi İslam’ın ilkelerinin belirleyeceğini iddia edebilen biri.
2- Başbakan olduktan sonra yayınladığı mesajda ve yaptığı konuşmada ise Atatürk’e övgüler düzen adeta bir başkası.
Kişi aynı da, fikirler epeyce farklı!
Şaşırdım kaldım. Hangi Recep Tayyip Erdoğan’a inanalım!
Vallahi çok merak ediyorum. Kafamda sorular oluşuyor; ama kendisinden yanıt gelmez ki!
1- Acaba sırtına devlet sorumluluğu binince bu konuda takıyye mi yapıyor? Yani aslında hiç değişmediği halde, vakvakları ürkütmemek adına kendisini değişmiş gibi mi göstermeye kalkışıyor? Ya da Atatürk’e övgü düzen sözleri sadece protokol gereği mi?
2- Yoksa Recep Tayyip Erdoğan gerçekten değişti mi? Dünkü ve önceki günkü sözlerinden sonra onun da geçmişine sünger çektiğini, artık resmen ‘Kemalist’ ve ‘Atatürkçü’ olduğunu söyleyebilir miyiz?
Eğer bu konuda benim fikrimi soracak olursanız yanıtım kesindir:
Bilemem ki!
Siz en iyisi kendisine sorun.
Mutlaka yanıt verir!.. Ve siz de Başbakanımızı daha iyi tanıma fırsatı bulursunuz!
Yaaa, işte böyle! |