,
   
 
  Osmanli imp

OSMANLI SİYASİ TARİHİNİN DÖNEMLERE AYRILMASI


1.KURULUŞ DÖNEMİ (1299-1453)
2.YÜKSELME DÖNEMİ (1453-1579)

3.DURAKLAMA DÖNEMİ (1579-1683)


4.GERİLEME DÖNEMİ (1699-1792)
5.DAĞILMA VE YIKILIŞ DÖNEMİ (1792-1918)


OSMANLI KÜLTÜR TARİHİNİN DÖNEMLERE AYRILMASI
1. Klasik Dönem 2. Tanzimat Dönemi 3. I. ve II. Meşrutiyet dönemleri
KURULUŞ DEVRİ

(1299-1453)

KURULUŞ DEVRİ HÜKÜMDARLARI
I.Osman
Orhan Bey
I.Murat
I. Bayezid (Yıldırım)
I. Mehmet(Çelebi)
II. Murat

II. Mehmet (Fatih)’in ilk iki yılı


Kayı Boyu:
Osmanlılar Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensuptular. Kayılar Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'ya gelmişler, Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından kendilerine yurtluk olarak verilen Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine yerleşmişlerdir. Burada bir süre kalan Kayılar Ertuğrul Gazi yönetiminde Söğüt ve Domaniç yöresine yerleşmişlerdir.

OSMAN BEY DÖNEMİ
(1281-1324)


1. Karacahisarı Bizans’tan almış, uc beyliğine atanmıştır.
2. Bilecik, İnegöl, Yarhisar ve Yenişehri alarak, İzmite yaklaştı.
3. Bizans Tekfurlarını Koyunhisar Savaşı’nda yendi.
Savaşın Sebepleri:
Osmanlıların İzmit'e yaklaşmalarından korkuya kapılan Bizans Tekfurlarını anlaşarak Osmanlılar üzerine yürümesi.
Sonuçları ve Önemi:
Bu savaşı Osmanlılar kazandı.Böylece Bursa'nın kuzeyi hariç üç tarafı Osmanlı topraklarıyla çevrildi.
4). Mudanya fethedilmiş, Bursa kuşatılmıştır.

Osman Bey, Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra beyliğin başına geçmiş, 1320 den itibaren rahatsızlığı sebebiyle askeri harekatın başına oğlu Orhan Beyi geçirmişti. Şeyh Edebali’nin kızıyla evlenmiş, ahilerin desteğini kazanmıştır. Türbesi Bursa'da Gümüşlü Kümbet'tedir.



ORHAN BEY DÖNEMİ

(1324-1362)
1.Bursa'nın alındı.(1326)
2.Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329) yapıldı.
3.İznik ve Kocaeli fethedildi.
4.Karesioğulları Beyliği Osmanlılara katıldı.
5.Rumeli'ye geçildi

Bursa'nın Fethi: Osman Gazi döneminde başlayan kuşatma, tekfurun şehri teslimiyle son buldu.(1326)
Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329):

Savaşın Sebebi: Osmanlıların Kocaeli Yarımadasındaki fetihleri ve İznik'i kuşatmaları. Savaş, Bizans İmparatoru III. Andreanikos ile Osmanlı hükümdarı Orhan Bey arasında yapıldı (1329).


Sonuçları ve Önemi: Savaş Osmanlıların zaferiyle sonuçlandı. O güne kadar dikkat çekmeyen Osmanlılar ön plana çıktı.
İznik ve Kocaeli'nin Fethi: Maltepe savaşından sonra İznik fethedildi, Kocaeli yarımadasının fethi büyük ölçüde tamamlandı.
Karesioğulları Beyliğinin Alınması: Karesi Bey'in ölümüyle, oğulları arasındaki taht kavgasından yararlanan Orhan Bey bu beyliği Osmanlı sınırlarına kattı.
Önemi:
1.Osmanlılar karesi topraklarına sahip olarak, Marmara kıyılarına ve Çanakkale boğazına ulaştılar.
2.Osmanlılar Karesi donanmasına sahip oldular.
3.Hacı İlbey, Evrenos Bey, Ece Halil gibi değerli Karesi komutanları Osmanlı hizmetine girdiler.
4.Osmanlılar Rumeli'ye geçmeyi düşünmeye başladılar.
5.Rumeli'ye Geçiş

Rumeli'ye Geçişi Kolaylaştıran Sebepler:

1.Osmanlıların Karesi topraklarına ve Donanmasına sahip olması.


2.Osmanlıların Hıristiyanlara ait topraklara sahip olma ideali (gaza).

3.Türkmenlere yurt bulma ihtiyacı.


4.Bizans'ın Balkan milletlerine karşı Orhan Bey’den yardım istemesi.
Bizans İmparatoru Kantakuzen Edirne'yi kuşatan Sırp ve Bulgarlara karşı Orhan Bey'den yardım istedi. Orhan Bey bunun üzerine oğlu Süleyman Paşa'yı yardıma gönderdi. Edirne'yi kuşatan Sırp ve Bulgarları yenen Süleyman Paşa'nın yardımlarına karşılık Bizans Gelibolu yarımadasındaki Çimpe kalesini Osmanlılara verdi.(1353)
*** Çimpe kalesi Osmanlıların Balkanlardaki fetihleri için önemli bir üs olmuştur.

Orhan Bey Döneminde Rumeli'deki Fetihler:

Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa Gelibolu'yu ele geçirerek Keşan, Malkara, Tekirdağ, Çorlu ve Lüleburgaz'ı fethetmiştir.



Orhan Bey Devrinde Devlet Teşkilatındaki Gelişmeler:
1.Geçici divan teşkilatı kuruldu.
2.Yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordular oluşturuldu.
3.İznik'te ilk Osmanlı medresesi kuruldu.

Osmanlıların Rumeli'deki Yerleşme Siyasetinin Özellikleri:
1.Yeni fethedilen yerlere öncelikle göçebe Türkler yerleştirilir, böylece bunların yerleşik hayata geçmeleri sağlanırdı.
2.Fethedilen yerdeki yerli halktan ayaklanma çıkarma ihtimali olanlar başka yerlere iskan edilirlerdi.
3.Göçmenler iskan yerine yakın yerden alınırlardı. Böylece halkın yeni yere uyumu daha kolay olurdu.
4.İskan edilenlere ihtiyacı olan malzeme verilir ve bir süre vergi alınmazdı.

I. MURAT DÖNEMİ
(1362-1389)


Orhan Bey'in ölümüyle yerine oğlu I.Murat (Hüdavendigar) geçti.

I. Murat Döneminde Anadolu’da Gelişmeler:
1.Ankara Karamanoğulları’ndan geri alındı.
2.Oğlu Yıldırım Bayezıd'ı Germiyan Beyi'nin kızıyla evlendirerek onlardan Kütahya, Tavşanlı, Simav ve dolayları çeyiz olarak alındı.
3.Hamitoğulları’ndan Eğridir ve çevresi satın alındı.
4.Karaman Beyi Alaaddin Ali Beyle kızını evlendirerek dostluk kurmaya çalıştı. Ancak Karamanoğulları’nın düşmanca tavırlarını sürdürmeleri üzerine harekete geçerek, Karamanoğulları’nı yendi. Alaaddin Ali Bey'i affederek barış yaptı.

I. Murat Döneminde Balkanlarda Gelişmeler:
1.Edirne(1362) ve Filibe'nin Fethi,
2.Sırpsındığı Savaşı (1364)
3.Çirmen Savaşı (1371): Sırplarla yapılan bu savaşı Osmanlılar kazandı.
4.I. Kosova Savaşı (1389)

Edirne Ve Filibe'nin Fethi:
I. Murat'ın ilk hedefi Edirne olmuştur. Lala Şahin Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu 1362 yılında Edirne'yi fethetmiştir. Ardından Filibe alınmıştır.
*Not: Edirne'nin Fethinin Önemi: Sırp ve Bulgarların Bizans’la bağlantısı kesildi.

Sırpsındığı Savaşı (1364):

Savaşın Sebebi: Edirne ve Filibe'nin Osmanlıların eline geçmesi Sırp ve Bulgarları rahatsız etmiş, bunların papaya başvurmaları üzerine Balkan Devletlerinden oluşan (Sırp, Bulgar, Macar, Eflak.Boğdan ve Bosnalılar) bir Haçlı ordusu kurulmuştur.


Savaşın Sonucu: Haçlı Ordusunu Hacı İlbey komutasındaki bir akıncı birliği ani bir baskın sonucu yok etmiştir.
Savaşın Önemi: 1.Bu zaferle Balkan Devletleri üzerindeki Macarların etkisi kırılmış, Türklerin Balkanlardaki ilerlemeleri hız kazanmıştır.
2.Zaferden sonra Edirne başkent yapılmıştır.

I. Kosova Savaşı (1389):


Savaşın Sebebi: Osmanlıların Balkanlarda ilerleyişini durdurmak için Sırp Kralı Lazar'ın öncülüğünde Haçlı ordusunun kurulması.
Savaşın Sonucu: I. Murat komutasındaki Osmanlı Ordusunun zaferiyle sonuçlandı. I. Murat şehit oldu, yerine oğlu Yıldırım Bayezıd geçti.

I. Murat Döneminde Devlet Teşkilatındaki Gelişmeler:
1.Divan teşkilatı sistemli ve sürekli hale getirildi.

2.Kapıkulu Ocakları kuruldu.

 

YILDIRIM BAYEZIT DÖNEMİ
(1389-1402)
Dönemin Önemli Olayları:
1.Niğbolu Savaşı(1396),
2.Anadolu'da Türk Birliğinin Sağlanması,
3.İstanbul Kuşatmaları,
4.Ankara Savaşı (1402)


1.Niğbolu Savaşı (1396):


Savaşın Sebebi: 1.Kuşatma altında bulunan Bizans'ın Avrupa'dan yardım istemesi.
2.Macarlar'ın Osmanlıların Balkanlar'daki ilerleyişi karşısında papadan yardım istemesi.
Avrupa Devletlerinin ordularından oluşan (Macar, Fransız, Alman, İngiliz, Polonya, Venedik ve diğerleri) Haçlı ordusunun Niğbolu kalesini kuşatması üzerine, Yıldırım Bayezid İstanbul kuşatmasını kaldırarak, Niğbolu önlerinde Haçlı ordusunu yendi.
Savaşın Önemi: 1.Bu zaferden sonra Bulgaristan tamamen Türk topraklarına katıldı.

2.Bu zafer Anadolu Türk Birliğinin sağlanmasında da etkili oldu.


3.Mısır'daki halife, Yıldırım'a "Rum Diyarının Sultanı" ünvanını verdi.
2.Anadolu'da Türk Birliğinin Sağlanması:

Hatırlanacağı gibi Anadolu'da Türk birliğinin sağlama çabaları Orhan Bey zamanında başlatılmış, bu dönemde Karesi beyliği Osmanlılara bağlanmış, Ankara, Ahiler’den alınarak Osmanlı topraklarına katılmıştı.
I.Murat devrinde beyliklerle akrabalık yoluyla dostluk kurulmaya çalışılmış, Germiyanoğulları’ndan çeyiz olarak bazı topraklar alınmıştır. Karaman Bey'i akrabalığa rağmen düşmanca davranışlarını sürdürünce üzerine sefer düzenlenmiş, yine Hamitoğulları’ndan para karşılığı bazı topraklar satın alınmıştı.
Yıldırım Bayezıd, Anadolu birliğini sağlamak için iki sefer düzenledi. Bu seferler sonucunda:
a.Batı Anadolu'daki beyliklerden Germiyan, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğulları’na son verildi.
b.Candaroğulları’na son verildi.


c.Kadı Burhanettin Beyliği (Eretna Devleti) ile yapılan Kırkdilim Savaşı’nda Osmanlı kuvvetleri yenildi. Şehzade Ertuğrul şehit oldu. Kadı Burhaneddin'in Akkoyunlu Devleti’yle yaptığı savaşta ölmesi üzerine bu beyliğin toprakları da Osmanlılar’a katıldı.
d.1401 yılında Karamanoğulları’na son verildi.
e.Dulkadiroğulları Beyliği Osmanlılar’a bağlandı.

3.İstanbul Kuşatmaları:

Yıldırım Bayezıd 1291-1400 yılları arasında İstanbul'u dört kez kuşatmış, bu kuşatmalar sırasında Bizans'a Karadeniz’den gelecek yardımı engellemek için boğazın Anadolu yakasına Anadolu Hisarını (Güzelcehisar) yaptırdı.
Bu kuşatmaların başarısız olma sebepleri:


a.Karamanoğulları’nın problem çıkarması
b.Haçlı Saldırıları (Niğbolu Savaşı)
c.Timur tehlikesi

Osmanlı-Bizans Antlaşması: Yıldırım, Timur tehlikesinin belirmesi üzerine Bizans ile anlaşma imzalayarak 4. kuşatmayı kaldırdı. Bu antlaşmaya göre:
a.İstanbul'da Türk mahallesi kurulacak ve bir cami yapılacak.
b.Türkler ticaret amacıyla serbestçe İstanbul'a girebilecek.
c.İstanbul'da Türklerin davalarına bakmak için kadı bulunacak.
d.Bizans Osmanlı Devletine vergi verecek.

4.Ankara Savaşı (1402):

15. yüzyıl başlarında Osmanlılar doğuda Memlük ve Timur Devletiyle komşu olmuşlardı. Timur, Çağatay Hanlığına son vererek büyük bir devlet kurmuş, Altınorda Devleti’nin parçalanmasına yol açmış, İran, Irak ve Kuzey Hindistan'ı topraklarına katıp, 1400 yılından itibaren Osmanlı topraklarına saldırmaya başlamıştı.


Savaşın Sebepleri:
a.Yıldırım tarafından toprakları alınan Anadolu Beylerinin Timur'a sığınarak, onu kışkırtmaları.
b.Timur tarafından toprakları alınan Irak hükümdarı Celayiroğlu Ahmet ve Karakoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman'ın Yıldırım'a sığınmaları.
c.Timur'un Çin'e yapacağı sefer öncesinde arkasında güçlü bir devlet bırakmak istemeyişi.
d.Timur'un Osmanlı'dan kabul edilemez istekleri.

*Not: Timur Yıldırım Bayezıt'dan Anadolu Beylerinin topraklarını iade etmesini, Celayiroğlu Ahmet ve Kara Yülük Osman'ın kendisine teslim edilmesini, Osmanlı Devleti’nin kendisine bağlılığını bildirmesini istemişti.

İki ordu arasında savaş, Ankara'da Çubuk ovasında yapıldı. Karatatarlar'ın ve Anadolu beylikleri askerlerinin saf değiştirmesi, Osmanlı ordusunun savaşı kaybetmesine ve Yıldırım Bayezıt'ın esir düşmesine neden oldu.


Savaşın Sonuçları:
a.İlk ve son kez bir Osmanlı padişahı savaşta esir düştü.
b.Osmanlı Devleti 11 yıl sürecek Fetret devrine girdi.
c.Anadolu Türk birliği yeniden bozuldu, beylikler yeniden kuruldu. (Karesi ve Kadı Burhaneddin Beylikleri hariç)
d.Balkanlar'da Osmanlı ilerleyişi bir süre durdu, hatta bazı topraklar kaybedildi.
e.Bizans'ın alınması 50 yıl gecikti.

FETRET DEVRİ
(1402-1413)


Timur'un asıl amacı kendisine rakip olabilecek büyük bir Osmanlı Devleti'nin oluşmasını
engellemekti. Bu nedenle savaşı kazandıktan sonra Anadolu Beylerinin topraklarını geri vererek, Anadolu Türk birliğini parçaladı. Osmanlı ülkesini Yıldırım'ın oğullarına bıraktı.

Timur'un Anadolu'dan çekilmesinden sonra Yıldırım Bayezid'in dört oğlu arasında başlayan ve 11 yıl süren taht kavgası dönemine Osmanlı Tarihinde Fetret Devri denir.

 

I.MEHMET (ÇELEBİ MEHMET) DÖNEMİ
(1413-1421)
Kardeşleri Süleyman, İsa ve Musa Çelebiyle giriştiği taht kavgasından başarıyla çıktı. Devleti kardeşleriyle paylaşma fikrine katılmadı. Böylece Osmanlı Devleti’ni parçalanma ve yıkılmaktan kurtardı. Bu nedenle, Çelebi Mehmet devletin ikinci kurucusu sayılır



Dönemin Önemli Olayları:
1.Eflak Osmanlılara yeniden bağlandı.
2.Venediklilerle ilk deniz savaşı yapıldı.(1416) (Ancak bu savaşı Venedikliler kazandı.)
3.Anadolu Türk birliğini yeniden sağlamaya çalıştı. ( Aydın ve Saruhan beyliklerini ortadan kaldırdı. Candar ve Menteşe beylikleri Osmanlılara bağlandı. Karamanoğullarıyla savaştı.)
4.Şeyh Bedreddin ve Mustafa Çelebi isyanlarını bastırdı.

Şeyh Bedreddin İsyanı(1418-1420)
Osmanlı devletinde kazaskerliğe kadar yükselmiş olan Şeyh Bedreddin mülkiyetin ortak olduğu şeklinde fikirlerle ve İslam'a aykırı düşüncelerle etrafına çok sayıda mürid topladı. Fetret döneminin oluşturduğu siyasi ve ekonomik bozukluklardan yararlanarak ayaklandı, sonunda yakalanarak idam edildi.
*Not: Şeyh Bedreddin İsyanı devletin gücünü sarsan, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde meydana gelen Baba İshak isyanına benzer.

Mustafa Çelebi İsyanı (Düzmece Mustafa)
Timur Ankara savaşından sonra Yıldırım Bayezıt'ın oğlu şehzade Mustafa Çelebiyi rehin alarak yanında Semerkant'a götürmüştü. Timur'un ölümüyle serbest kalarak Anadolu'ya gelen Mustafa'nın gerçek Mustafa olup olmadığı bilinmediğinden "Düzmece Mustafa" da denilmiştir. Mustafa Çelebi, kardeşi Mehmet Çelebi'ye karşı taht kavgasına girmiş, ancak yenilerek Bizans'a sığınmıştır. Çelebi Mehmet, Mustafa'nın gözaltında tutularak kontrol edilmesi için Bizans'la anlaşmıştır.

II.MURAT DÖNEMİ
(1421-1451)
II. Murat, önce Bizans tarafından serbest bırakılan amcası Çelebi Mustafa( Düzmece Mustafa) isyanını bastırmış, Mustafa'yı ortadan kaldırdı. Sonra Mustafa'yı serbest bırakarak destekleyen Bizans'ı kuşattı. Ancak bu defa da Bizans ve Karamanoğulları’nın kışkırması sonucu ayaklanan Kardeşi Şehzade Mustafa ile uğraşmak zorunda kaldı.



BALKANLAR'DAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR:

1.Edirne-Segedin Antlaşması(1444): Macar, Sırp, Bosna ve Eflak kuvvetlerinin oluşturduğu
Haçlı ittifakına karşı Osmanlı kuvvetleri başarısız olunca, bu antlaşma imzalanmıştır. Osmanlıların bu antlaşmayı imzalamak zorunda kalışlarının bir nedeni de Karamanoğullarının problem çıkarmasıdır.

Edirne.Segedin Antlaşmasına göre:


a. İki taraf 10 yıl savaşmayacak,
b. Tuna Nehri iki taraf arasında sınır olacaktı.
Not: Bu antlaşmadan sonra II.Murat yerini 12 yaşındaki oğlu II.Mehmet'e (Fatih) bıraktı.

2. Varna Savaşı (1444):
Savaşın Sebebi: II. Mehmet'in küçük yaşta tahta geçmelesini fırsat bilen Haçlıların Edirne.Segedin Antlaşmasını bozmaları.
Savaşın Sonucu: II. Murat tekrar tahta geçerek Haçlı ordusunu Varna'da yendi.

3. II. Kosova Savaşı (1448):
Osmanlıları Avrupa topraklarından atmak için Macarlar'ın öncülüğünde hazırlanan Avrupa
Devletlerinin kuvvetlerinden oluşan Haçlı ordusu ağır bir yenilgiye uğradı.
Önemi:
a). Balkanlardaki Osmanlı egemenliği kesinlik kazandı.
b). Hırıstiyan Avrupa Türklere karşı bir daha Haçlı seferine girişemeyerek, savunmaya çekildi.
c). İstanbul'un fethi kolaylaştı. (Fatih'in kuşatmasında Bizans, Avrupa’dan beklediği yardımı
bulamadı.)

OSMANLI DEVLETİNİN YÜKSELME DEVRİ
(1453-1579)

YÜKSELME DEVRİ PADİŞAHLARI

Fatih (II.Mehmet)


II.Bayezıt
Yavuz Sultan Selim
Kanuni Sultan Süleyman
II. Selim
III. Murat

FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ

(1451-1481)

İstanbul'un Fethi (29 Mayıs 1453)

İstanbul'un Fethini Gerektiren Sebepler
1.Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini koruyarak ve kışkırtarak taht kavgalarına neden olması.
2.Bizans'ın Osmanlı'ya karşı düzenlenen Haçlı seferlerini teşvik etmesi.
3.Osmanlı toprak bütünlüğünü bozan bir konumda olması. (Osmanlı topraklarıyla çevrili bir ada görünümündeydi. Osmanlı'nın Anadolu'dan Rumeli'ye, Rumeli'den Anadolu'ya geçişi zordu)
4.İstanbul'un boğaza hakim bir konumda olması ve bu yüzden Karadeniz Akdeniz su yolunun anahtarı konumunda olması.




Fatih'in Fethi Kolaylaştırmak İçin Aldığı Tedbirler:
1.Bizans'a denizden gelebilecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı.
2.Bizans'a Balkanlardan gelebilecek muhtemel Haçlı yardımını önlemek için sınır boylarına akıncı birlikleri gönderdi.
3.Surlara karşılık, şahi adı verilen büyük toplar döktürdü.
4.Haliçteki zincire karşılık gemileri karadan yürüterek Haliç'e soktu.

İstanbul'un Fethini Kolaylaştıran Nedenler:
1.Bizans ordu ve donanmasının zayıf oluşu.
2.Kuşatma sırasında Avrupa'dan yardım alamaması.

* Bizans kuşatma sırasında sadece Venedik ve Cenevizlilerden yardım alabilmiştir.
* Cenevizliler, kuşatma sırasında ticari kaygılarından dolayı hem Osmanlılara, hem de Bizans'a yardım etmişlerdir.

İstanbul’un Fethinin Dünya Tarihi Bakımından Sonuçları
1.Venedik ve Ceneviz ticareti olumsuz yönde etkilenmiştir.
2.Bin yıllık Bizans imparatorluğu tarihe karışmıştır.
3.Ortaçağ kapanmış, Yeniçağ başlamıştır.
4.İstanbul'dan kaçan Bizans'lı bilim adamları Avrupa'da Rönesans ve reform hareketlerinin başlamasında etkili olmuşlardır.
5.Feodalite(derebeylik) sistemi çözülmeye başlamıştır.

İstanbul'un Fethinin Türk Tarihi Bakımından Sonuçları

1.Osmanlı Devleti Yükselme dönemine girmiştir.
2.Başkent Edirne'den İstanbul'a taşınmıştır.
3.Osmanlı toprak bütünlüğü sağlanmıştır. Osmanlı'nın Anadolu.Rumeli geçişi kolaylaşmıştır.
4.Osmanlı toprakları arasında sürekli sorun çıkaran bir fitne yuvası ortadan kaldırılmıştır.
5.Karadeniz.Akdeniz deniz ticaret yolunun denetimi Osmanlılar'a geçmiştir.
6.Osmanlı Devleti İslam dünyasında haklı bir şöhret ve itibara kavuşmuştur.


FATİH DÖNEMİ ÖNEMLİ OLAYLARI

Balkanlarda Fetihler

Anadolu'da Fetihler

Denizlerde Fetihler Ve Seferler
-Arnavutluk fethedildi.
-Bosna.Hersek fethedildi.
-Eflak. Boğdan fethedildi.
-Mora Yarımadası fethedildi. -Belgrat hariç bütün Sırbistan alındı.

-Cenevizlilerden Amasra alındı
-Candaroğullarından Sinop alındı
-Karamanoğullarından Konya ve Karaman alındı.
-Trabzon Rum İmp.na son verildi (1461)
-Otlukbeli Savaşı yapıldı.(1473)
(Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmet arasındaki bu savaşı Osmanlılar kazandı)
-Bazı Ege adaları alındı. (İmroz, Taşoz, Semadirek, Midilli Eğriboz adaları alındı).
-Rodos adası kuşatıldı, fakat alınamadı.
-Otranto (İtalya Seferi) yapıldı.

Fatih Döneminde Yapılan Fetihlerin Yorumu:
Fatih Sultan Mehmet fetihlerini rast gele değil, belirli amaçlar doğrultusunda yapmıştır. Bu amaçları şöyle sıralayabiliriz:
1.Karadeniz ticaretine egemen olmak,
2.Anadolu Türk birliğini sağlamak,
3.Anadolu'da faaliyet gösteren devletleri etkisiz kılmak,
4.Ege ve Akdeniz ticaretine egemen olmak,
5.Bizans'ın yeniden dirilmesini önlemek,
6.Katolik Roma'yı ele geçirmek.




1.Karadeniz Ticaretine Sahip Olmak İçin Yapılan Fetihler:
Bosna.Hersek, Eflak.Boğdan, Cenevizlilerden Amasra'nın alınması, Trabzon Rum İmparatorluğu'nun fethi ve Kırım Hanlığının Osmanlılara bağlanması bu amaçla yapılan fetihlerdir.(Bu yerlerin hepsi Karadeniz kıyısındadır. Böylece Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir).
Kırım Hanlığının Osmanlılara Bağlanması:
Hatırlanacağı gibi Altınorda Devletinin parçalanmasıyla kurulan Türk Hanlıklarından biri de Kırım Hanlığıdır. Fatih döneminde Kırım Hanının ölümü üzerine oğulları arasında taht kavgaları başlamış, Kırım Halkı Fatih'ten yardım istemiştir. Fatih Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasını Kırım'a göndererek bu hanlığı Osmanlılar'a bağlamıştır. Böylelikle:
1.Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
2.Kırım Ordusu Osmanlıların Avrupa'ya yaptığı seferlerde yardımcı kuvvet olarak büyük yararlar sağlamıştır.

3.Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı sayesinde Orta Asya Türkleriyle temas sağlamıştır.


2.Anadolu Türk Birliğini Sağlamak İçin Yapılanlar
Candaroğullarından Sinop'u alarak bu beyliğe son vermiştir. Ayrıca Karamanoğullarından Konya ve Karaman'ı alarak büyük ölçüde Anadolu Türk birliğini gerçekleştirmiştir.

3.Anadolu'da Faaliyet Gösteren Devletleri Etkisiz Kılmak İçin Yapılanlar
IV. Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında kurulan Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırdı. Doğu Anadolu'da hakimiyet kurmak isteyen Akkoyunlu Devleti’ni 1473'te Otlukbeli Savaşında yendi.

4.Ege Ve Akdeniz Ticaretine Egemen Olma Alınan Yerler
Venedikliler'in elinde bulunan Ege adalarını (İmroz, Taşoz, Limni, Bozcaada, Semadirek, Midilli, Eğriboz) aldı. Rodos adası kuşatıldı, ancak alınamadı. Akdeniz'deki Kefolonya, Zanta ve Ayamavra adalarını aldı. Böylece Karadeniz'de faaliyet gösteren Cenevizlilerden sonra, Akdeniz’de faaliyet gösteren Venedik ticaretine de büyük darbe vurdu.

Osmanlı-Venedik Deniz Savaşları


Sebepleri: Osmanlıların; İstanbul'u fethetmeleri, Karadeniz ve Ege ticaretini denetimleri altına almalarının Venedik ticaretine darbe vurması.
Sonuçları:Venedik donanmasının Osmanlı donanmasından güçlü olmasından dolayı Venedikliler'e karşı bir üstünlük sağlanamamıştır.
Fatih olası bir Haçlı ittifakını engellemek amacıyla 1479'da Venedikliler'e ticari ayrıcalıklar vermiştir.
*** Osmanlı Devletinden ilk ELÇİ bulundurma hakkını ve ilk ticari ayrıcalıkları elde eden devlet Venedik'dir.

5.Fatih'in Hrıstıyanlık Mücadelesi
Hırıstiyanlığın iki merkezi vardı. Biri Katolikliğin merkezi Roma (Vatikan), diğeri de Ortodoksluğun merkezi İstanbul (Fener) idi. Fatih İstanbul'u alarak, buradaki Ortodoks cemaati dini inanç ve ibadetinde serbest bırakmış ve tüm Ortodoks Hırıstiyanların koruyuculuğunu üslenmiş, böylece Hrıstiyan dünyasındaki mezhep birliğini engellemiştir. (İstanbul'un Fethinden önce Katolik ve Ortodoks mezhepleri birleşmeye çalışıyorlardı.) Fatih Katoliklerin merkezi Vatikan'ı da(Roma) ele geçirmek istiyordu. Bu yüzden Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı donanması İtalya'nın güneyine çıkarma yapmış ve buradaki Otranto kalesini ele geçirmiştir. Ancak Fatih'in ölümü İtalya Seferinin yarıda kalmasına sebep olmuştur.

6.Bizans'ın Yeniden Diriltilmesini Önlemek İçin Neler Yaptı?
Bizans hanedan üyelerinin kaçtığı Trabzon Rum imparatorluğuna son verdi,yine Bizans hanedan üyelerinin kaçtığı MORA Yarımadası'nı fethetti.

BAYEZIT DÖNEMİ

(1482-1512)
Dönemin Önemli Olayları
1.Cem Sultan Olayı
2.Osmanlı-Venedik İlişkileri
3.Osmanlı-İran İlişkileri ve Şah Kulu İsyanı
4.Osmanlı-Memlük İlişkileri
5.Anadolu'da Türk Birliğini Sağlama Çabaları

1.Cem Sultan Olayı
Fatih'in ölümüyle oğulları II. Bayezıt ve Cem Sultan arasında taht kavgası başlamış, Cem Sultan Bayezıt'a yenilmiş ve Mısır'daki Memlük Devletine sığınmıştır. Bir süre sonra yeniden Anadolu'ya gelen Cem Sultan tekrar taht mücadelesine girişmiş, ancak yine başarısız olarak, bu defa da Rodos adasına kaçarak, buradaki Saint Jean şövalyelerine sığınmıştı. Şövalyeler, Cem'i Papa’ya teslim etmişler, daha sonra Fransa'ya gönderilen Cem burada ölmüştür.

II. Bayezıt Döneminin Özellikleri

Cem Sultan'ın Hırıstiyan Avrupa'nın elinde olması, II. Bayezıt döneminde Avrupa'ya karşı Osmanlıların önemli bir sefer geliştirmesini önlemiştir. Bu yüzden II. Bayezıt Dönemi sönük bir devir olmuştur.

Cem Olayının Osmanlı Devletine Etkileri

1.Cem'in Hırıstiyanlar’ın eline geçmesi, batılı devletlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasına neden olmuştur.
2.Osmanlılar'ın batıdaki fetihlerinin durmasına neden olmuştur.
3.Cem Sultan'ın Memlükler'e sığındığı dönemde bu devlet tarafından padişah gibi karşılanıp, himaye görmesi, Osmanlı.Memlük ilişkilerinin daha da bozulmasına sebep olmuştur.

2.Osmanlı-Venedik İlişkileri
Bu dönemde de Venedikliler'le deniz savaşı yapılmış, Osmanlılar yenilmiştir.

3.Osmalı-İran İlişkileri
İran'da Akkoyunlu Devleti'nin yerine Safevi Devleti kurulmuştu. Safeviler;

a.Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istiyorlardı.
b.Anadolu'ya gönderdikleri dervişlerle Şii mezhebini Anadolu'da yaymaya çalışıyorlardı.


Safevilerin bu faaliyetleri sonucu 1511 yılında Anadolu'da Şah Kulu İsyanıçıktı. O sırada Trabzon valisi olan Şehzade Selim (Yavuz), babası II. Bayezıt'ın Safevi ve Şii tehlikesine karşı yeterli önlem almaması üzerine Yeniçerilerin desteğiyle babasını tahttan indirerek padişah oldu.

4.II.Bayezıt Döneminde Osmanlı Memlük İlişkileri

Osmanlı Memlük ilişkilerinin bozulma sebepleri:


a.Fatih Döneminde Hicaz su yolları meselesi. (Fatih Memlük Sultanına Mekke yolunda gerekli önlemlerin alınarak hacıların rahatça seyahat etmelerinin sağlanmasını rica etmişti. Ancak Memlükler bu isteği iç işlerine karışma şeklinde yorumlamışlardı.)
b.Memlükler'in Cem Sultan'ı himaye etmeleri,
c.Osmanlı Devleti ile Memlük Devleti arasında yeralan Güneydoğu Anadolu'daki Dulkadiroğulları Beyliği yüzünden iki devletin çekişmesi.
Savaşın Sonucu: Osmanlı Devleti ile Memlükler arasında 8 yıl süren savaş yaşandı. Bu savaş süresince iki taraf birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadılar.

5.Karamanoğulları Beyliğine Son Verilmesi
II. Bayezıt döneminde Cem olayına karıştığı için bu beylik kesin olarak ortadan kaldırıldı.

YAVUZ SULTAN SELiM DÖNEMİ

(1512-1520)

Babası II. Bayezıt'ın doğudaki Safevi tehlikesine karşı önlem almaması üzerine, Yavuz Sultan Selim yeniçerilerin desteğiyle babasını tahttan indirerek padişah oldu.
Not: Bu olay Yeniçerilerin bir şehzadenin tahta geçmesinde doğrudan rol oynadıkları ilk gelişmedir.

Döneminin Önemli Olayları
1.Şehzadeler Sorunu
2.İran Seferi ve Çaldıran Savaşı(1514)
3.Turnadağ Savaşı(1515)
4.Mısır Seferi (Memlük Seferi)

1.Şehzadeler Sorunu

Yavuz Sultan Selim babasının yerine tahta geçtikten sonra, ağabeyleri Ahmet ve Korkut'un tahtı ele geçirmelerini engellemek amacıyla Fatih Kanunnamesine dayanarak şehzadeleri etkisiz hale getirdi. Böylece Yavuz, Cem olayına benzer bir olayın yaşanması ve Avrupa’nın işe karışmasını engellemiş oldu.



2.İran Seferi ve Çaldıran Savaşı (1514)
Savaşın Sebebi: Safevilerin Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istemeleri ve Şiilik propagandası yapmaları.
Savaş: 1514 yılında Safevi Devleti hükümdarı Şah İsmail ile Osmanlı Hükümdarı Yavuzarasında Çaldıran ovasında yapıldı. Savaşı Osmanlılar kazandı.
Savaşın Önemi: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da şiilik tehlikesi ortadan kalktı.

3.Turnadağ Savaşı (1515)
Bu savaşla Anadolu Beyliklerinin (Dulkadir ve Ramazanoğulları) siyasi varlığı kesin olarak sona erdi.


Böylece Anadolu Türk Birliği sağlandı.
4). MISIR SEFERİ(MEMLÜK SEFERİ)
Sebepleri:
a). Fatih döneminde başlayan Hicaz su yolları meselesi
b). Memlüklerin Cem Sultan'ı himaye etmeleri
c). Osmanlılar ile Memlükler arasında Dulkadiroğulları yüzünden çekişme.
d). Memlüklerin Şah İsmail ile ittifak kurmaları.
e). Yavuz'un Memlük topraklarını ele geçirerek BAHARAT yolunu denetim altına almak istemesi.
f). Her iki devletinde Türk.İslam dünyasının lideri olma mücadelesi.
Savaşlar: Yavuz Sultan Selim 1516' da MERCİDABIK Savaşında Memlük ordusunu yenerek Suriye ve
Filistin topraklarına sahip oldu.1517'de RİDANİYE Savaşında Memlük ordusunu ikinci kez
yenerek, bu devleti ortadan kaldırdı.Mısır toprakları Osmanlılara katıldı.
MISIR SEFERİNİN SONUÇLARI:
1). Memlük Devletinin ortadan kalkmasıyla bu devletin toprakları Osmanlılara katıldı.( Suriye,
Filistin, Hicaz,Mısır)
2). Baharat yolunun denetimi Osmanlı Devletine geçti.
3). Halifelik ve İslam'ın kutsal emanetleri Osmanlılara geçti. (Böylece Osmanlı Devleti İslam
Dünyasının Lideri oldu.)
4). Venedikliler Kıbrıs Adası için Memlüklere verdikleri vergiyi Osmanlılara vermeye başladılar.

NOT: Osmanlı Devleti Baharat yolundan beklenen ticari kazancı elde edemedi. Çünkü Avrupalıların Ümit
Burnu'nu bulmalarıyla Coğrafi yollar değişmiştir.

NOT: Yavuz'un İran ve Mısır seferleri sonucunda burada bulunan kültürel eserler ile bilim adamları ve
sanatçılar İstanbul'a getirilmiş, böylece Osmanlı Kültüründe doğunun etkisi artmıştır.

YAVUZ SULTAN SELİM'İN DOĞU SİYASETİ:
Yavuz Sultan Selim'in amacı bütün Türkleri ve müslümanları tek bayrak altına toplayarak Türk.İslam
birliğini sağlamaktı.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520.1566)
Yavuz Sultan Selim'in Şark Çıbanı hastalığından ölmesi üzerine oğlu I. Süleyman
herhangi bir tahtkavgasına girmeden padişah olmuştur. Çünkü Yavuz'un
hayattaki tek oğluydu.

DÖNEMİN OLAYLARI VE ÖZELLİKLERİ
A). İÇ İSYANLAR:
1). CANBERDİ GAZALİ İSYANI: Yavuz tarafından Suriye Valiliğine atanan eski Memlük komutanlarından
Canberdi Gazali, Yavuz'un ölümünü fırsat bilerek ayaklanmış ve ortadan kaldırılmıştır.
2). AHMET PAŞA İSYANI: Kanuni tarafından Mısır'a vali olarak gönderilen Ahmet Paşa ayaklanmış ve
ortadan kaldırılmıştır.
NOT: Bu iki isyan Memlük Devletini yeniden kurmak amacıyla ortaya çıkmıştır.
3). BABA ZÜNNUN İSYANI: Yozgat'da arazi meselesinden çıkmış gibi gösterilen bir Şii ayaklanmasıdır
. 4). KALENDEROĞLU İSYANI: Konya'da Hacı Bektaş.ı Veli soyundan geldiğini ileri süren Kalenderoğlu
tarafından çıkarılmış bir şii ayaklanmasıdır.
B). AVRUPA İLE İLİŞKİLER (MACAR,AVUSTURYA,ALMANYA)
1). BELGRAT'IN ALINMASI(1521): Macarlar'dan Belgrat'ın alınmasıyla Orta Avrupa'nın kapıları
Osmanlılar'a açıldı.
2). RODOS ADASININ FETHİ(1522): Rodos Sain Jean Şövalyelerinin elinde buluyordu. Şövalyeler
Akdeniz'deki Türk ticaret gemilerine büyük zararlar veriyorlardı. Bu adanın alınmasıyla bu tehdit
ortadan kalktı.
3). MOHAÇ MEYDAN SAVAŞI(1526):
AÇIKLAMA: Bu sırada Avrupa'da Kutsal Roma Germen İmparatorluğu(Alman İmp.) ve başında da ŞARLKEN
bulunmaktaydı. Şarlken Avrupa birliğini sağlamak amacıyla İspanya'yı ele geçirmiş,
Fransa Kralı Fransuva'yı esir almıştı. Fransuva'nın annesinin isteği üzerine, Kanuni
Fransa'ya destek olmak için II. Macaristan seferine çıktı ve Macarları Mohaç ovasında
yendi.
Mohaç Meydan Savaşı: Macar ordusuyla yapılan savaşı Osmanlı Devleti kazandı. (1526)
Önemi: Bu zaferle Macaristan Osmanlı devletine bağlandı.

NOT: Kanuni Macaristan'ı Osmanlı topraklarına katmamış, himaye altına almıştır. Bunun nedeni Osmanlıların Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında bir tampon bölge oluşturmak istemesidir.
4). I. VİYANA KUŞATMASI(1529):
Bu sırada Avusturya'nın başında Şarlken'in kardeşi FERDİNAND bulunmaktaydı. Ferdinand Osmanlı himayesindeki Macaristan'a saldırınca Kanuni Sultan Süleyman harekete geçerek Viyana'yı kuşattı.
Ancak;
a). Kış mevsiminin yaklaşması,
b). Ağır topların getirilmeyişi,
c). Erzağın yetersiz oluşu... gibi sebeplerle kuşatmayı kaldırarak İstanbul'a geri döndü.
5). ALMANYA SEFERİ(1532)
Sebebi: Avusturya Kralı Ferdinand'ın Kanuni'nin İstanbul'a geri dönmesinden sonra tekrar
Macaristan'a saldırması.
Sefer: Kanuni Ferdinand ve Şarlkenle bir meydan savaşı yapmak umuduyla Almanya içlerine kadar ilerledi. Ancak Şarlken ve Ferdinand karşısına çıkma cesareti gösteremeyince İstanbul'a döndü.
İSTANBUL ANTLAŞMASI(1533):
Ferdinand'ın barış isteği üzerine İLK Osmanlı.Avusturya Antlaşması İstanbul'da imzalandı(1533).
Maddeleri:
1. Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk olacak.
2. Avusturya elinde tuttuğu Macar toprakları için Osmanlılar'a vergi verecek.
Önemi: Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Orta Avrupa'daki üstünlüğünün bir kanıtıdır.

NOT: Bu üstünlük 1606 yılında yine Osmanlı Devleti ve Avusturya arasında imzalanacak olan ZİTVATOROK antlaşmasıyla sona erecektir.

6). OSMANLI.FRANSIZ İLİŞKİLERİ VE KAPİTÜLASYONLAR (1535)
İlk Osmanlı.Fransız ilişkisi Fransa kralı I. Fransuva'nın Almanya İmparatoru (Kutsal Roma Germen) Şarlken ile yaptığı savaşta esir düşmesiyle başlamıştı. Bunun üzerine Fransuva'nın annesi dönemin en güçlü devleti Osmanlı Devletinden yardım istemişti(1525). Bunun üzerine Kanuni Macaristan seferine çıkarak Mohaç'da Macarları yenmiş, sonrada Avusturya ve Almanya seferlerine çıkmıştı.
Kapitülasyonlar: Ticaret,hukuk, gümrük gibi alanlarda devletlerin birbirlerine tanıdıkları
imtiyazlardır.
Kanuni Sultan Süleyman 1535'de Fransızlar'la KAPİTÜLASYON antlaşması imzalamıştır.

KAPİTÜLASYONLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ NOTLAR:
1). İlk ticari ayrıcalıklar Fatih döneminde Venediklilere verilmiştir.
2). Kanuni'nin Fransızlarla kapitülasyon antlaşması yapmasının nedeni, Şarlken'e karşı Fransa'yı güçlü kılarak, Avrupa hırıstiyan birliğinin oluşmasını önlemekti.
3). Bu antlaşma süresiz değildi. İki hükümdarın yaşadığı dönemde geçerli olacaktı. Ancak
Kanuni'nin ölümünden sonra Fransızlar'ın isteğiyle 5 kez yenilenmiş ve I. Mahmut döneminde 1740'da sürekli hale getirilmiştir.
4). Devletin gücünü koruduğu dönemlerde önemli bir sorun yaratmayan kapitülasyonlar, devletin gücünün azalmasına paralel olarak ve Avrupa'da sanayinin gelişmesiyle önemli bir sorun olmuştur.
5). Başlangıçta sadece Fransızlar'a verilen bu haklar genişletilerek, diğer Avrupa devletlerine de verilmiştir.
6). 1923 Lozan Antlaşmasıyla Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır.

C). DENİZLERDE GELİŞMELER:
1). RODOS ADASININ FETHİ(1522): Rodos Sain Jean Şövalyelerinin elinde buluyordu. Şövalyeler
Akdeniz'deki Türk ticaret gemilerine büyük zararlar veriyorlardı. Bu adanın alınmasıyla bu tehdit ortadan kalktı.
2). BARBAROS HAYRETTİN PAŞA'NIN OSMANLI HİZMETİNE GİRMESİ :
Barbaros Akdeniz'de faaliyet gösteren bir Türk korsanı idi. Kuzey Afrika'da başarılar kazanmış ve Osmanlılardan aldığı destek kuvvetlerle CEZAYİR'e sahip olmuştu. Osmanlı Donanması, kara ordusu kadar güçlü değildi. Bu yüzden Kanuni Sultan Süleyman Barbaros'u Osmanlı Hizmetine girmeye çağırdı.
Barbaros'un bu teklifi kabul etmesiyle Osmanlı donanması güçlenirken, Cezayir de Osmanlı
topraklarına katılmış oldu.
3). PREVEZE DENİZ SAVAŞI(1538):
Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasıyla, Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanması arasında yapılan bu deniz savaşını Osmanlı Devleti kazandı.
Önemi: Preveze deniz zaferiyle Akdenizdeki Osmanlı Egemenliği kesinlik kazanmış, Akdeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
4). NİCE(NİS) KUŞATMASI: Bu arada Fransa ile Şarlken arasında savaşlar devam ediyordu. Barbaros Fransa'ya yardım amacıyla Fransız donanmasıyla birleşerek Nis'i kuşattı ve kaleyi ele geçirdi.
5). TRABLUSGARP'IN ALINMASI(1551): Sinan Paşa ve Turgut Reis 1551 yılında Malta Şövalyelerinin elindeki
Trablusgarp'ı aldı.
6). CERBE DENİZ SAVAŞI (1559): Andrea Dorya komutasındaki Haçlı Donanması ile Turgut Reis ve Piyale Paşa'nın komutalarındaki Osmanlı kuvvetleri arasındaki bu deniz savaşını Osmanlılar kazandı.
Önemi: Bu zaferle Akdenizdeki Osmanlı Egemenliği pekişti.
7). HİNT DENİZ SEFERLERİ (1538.1553)
Sebepleri:
a). Coğrafi keşifler sonucu baharat yolu önemini yitirmiş, Avrupalılar Ümit Burnu yoluyla ticaret yapmaya başlamışlardı. Portekizliler Hint Okyanusu'nda egemenlik kurmuşlardı.
b).Hindistandaki GÜCERAT İSLAM DEVLETİ'nin Portekizliler'e karşı Osmanlılardan yardım istemesi.
Seferler: Osmanlı Devleti 1538.1553 yılları arasında bu bölgeye seferler düzenledi.
Portekizlilerle savaştı. Ancak kesin bir üstünlük sağlayamadı. Yemen, Aden, Sudan ve Habeşistan'ın bazı kısımları bu seferler sırasında Osmanlı topraklarına katıldı.
Hint Seferlerinin Başarısız Olma Sebepleri:
a). Osmanlı Devlet adamlarının hint yoluna gereken önemi vermemeleri,
b). Osmanlı gemilerinin Okyanus şartlarına dayanıklı olmaması,
c). Gücerat Sultanlığının Osmanlı Devleti'ne gereken yardımı yapmaması.

NOT: Osmanlı Padişahlarının halife olarak ilk yardım ettikleri Müslüman ülke Gücerat'dır.

D). OSMANLI.İRAN (SAFEVİ) İLİŞKİLERİ(1534.1555)
Kanuni Sultan Süleyman Döneminde İran üzerine 1534.1555 yılları arasında üç sefer yapılmış, İran Şahının barış istemesi üzerine savaşlar sona ermiştir. Sonuçta İki Devlet arasında AMASYA ANTLAŞMASI
imzalanmıştır(1555).
AMASYA ANTLAŞMASI(1555): Bu antlaşmayla Tebriz, Azerbeycan'ın büyük kısmı, Doğu Anadolu ve Irak Osmanlılar'a bırakılmıştır.

NOT: Amasya Antlaşması ilk Osmanlı.İran Antlaşmasıdır.

KANUNİ'NİN SON SEFERİ VE ÖLÜMÜ: Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferini düzenlemiş ve Zigetvar kalesini kuşatma sırasında ölmüştür. (1566).

II.SELİM DÖNEMİNİN SİYASİ OLAYLARI
(1566.1574)
SOKULLU MEHMET PAŞA :
AÇIKLAMA: Kanuni'nin son iki yılında sadrazam olan Sokollu Mehmet Paşa, bu görevine II.Selim ve III. Murat zamanlarında da devam ettiğinden, 1564.1579 yılları arasındaki döneme "Sokullu Mehmet Paşa Devri" denir. Sokollu'nun 1579'da ölümüyle Osmanlı Devleti'nin Yükselme Devri sona ermiş sayılır.
1). SAKIZ ADASININ FETHİ(1566): Batı Anadolu kıyısında bulunan bu ada Cenevizlilerin elinde bulunuyordu.
Kaptan.ı Derya Piyale Paşa komutasındaki donanma 1566 yılında Sakız Adasını fethetti.
Önemi: Batı anadolu kıyılarının güvenliği sağlandı ve Cenevizli korsanlara darbe indirilmiş oldu.
2). KIBRIS'IN FETHİ(1571):
Sebebi: Venediklilerin elinde bulunan bu ada Mısır.Suriye.Anadolu deniz yolu üzerine bulunuyordu.
Osmanlıların Doğu Akdeniz'e tam hakim olabilmeleri ve Nısır.Suriye deniz yolunu güven altına almaları için bu adayı fethetmeleri gerekiyordu.
Fetih: Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ve vezir Lala Mustafa paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu 1570'de adaya çıktı. 1571'de Kıbrıs fethedildi.
Önemi: Kıbrıs'ın fethiyle; Suriye.Mısır.Anadolu deniz yolu güvenlik altına alındı. Osmanlıların doğu Akdeniz deniz ticaret yolunun tam olarak kontrolünü sağladılar.
3). İNEBAHTI DENİZ SAVAŞI(1571):
Savaşın Sebebi: Osmanlıların Kıbrıs'ı almaları üzerine Avrupa Devletlerinin bir haçlı donanması hazırlayarak harekete geçmeleri.
Savaş: Don Juan komutasındaki haçlı donanması ile Kaptan.Derya Müezzinzade Ali Paşa komutasında Osmanlı donanması arasında İnebahtı Körfezinde gerçekleşen deniz savaşında Osmanlılar ağır bir yenilgiye uğradı. Sadece Uluç Ali Paşa(Kılıç Ali Paşa) komutasındaki gemiler İstanbul'a geri dönebildi.
Önemi: Osmanlı Devleti bu ağır yenilgiye rağmen kısa zamanda yeni bir donanma oluşturarak, Akdeniz'e açıldı. Yeniden Akdenizde üstünlüğü ele geçirdi.
4). TUNUS'UN FETHİ(1574): Kaptan.ı Derya Kılıç Ali Paşa komutasındaki kuvvetler 1574'de İspanyolların elindeki Tunus'u fethettiler.
5).DON.VOLGA KANALI PROJESİ: Sokollu Mehmet Paşa Karadeniz'e dökülen Don nehri ile Hazar denizine dökülen Volga nehirleri arasında bir kanal açarak iki denizi birleştirmeyi düşündü.
Böylelikle:
1). Ruslar'ın Karadeniz'e girmeleri engellenecek,
2). İran kuzeyden de kontrol edilecek,
3). Orta asya Türklerine erişilebilecekti.

SAVAŞIN SONUCU: Kanalın ancak üçte biri kazılabildi. Rusların saldırıları, Kırım hanının isteksiz kalması gibi nedenlerle proje gerçekleştirilemedi.

OSMANLI DEVLETİ'NİN DURAKLAMA DÖNEMİ

DURAKLAMANIN SEBEPLERİ

A. İÇ NEDENLER B. DIŞ NEDENLER

1).Devlet idaresinin bozulması 1).Devletin doğal sınırlarına ulaşması(Doğuda İran, Kuzeyde
Rusya,Batıda Avusturya)
2).Askeri teşkilatın bozulması 2).Avrupada merkezi krallıkların kurulması(Topun
kullanılması,Feodaliteninçözülmesi)
3).İlmiyenin(eğitimin) bozulması 3).Avrupada Rönesans ve Reform sonucu bilim ve tekniğin
gelişmesi
4).Maliyenin(Ekonomi) bozulması 4).Avrupanın coğrafi keşiflerle zenginleşmesi(Altınve gümüş
Avrupayı zenginleştirdi)
5).Toplum yapısının bozulması 5).Coğrafi keşifler sonucu Osmanlı ticaret gelirlerinin
azalması, Avrupaki altının çoğalmasıyla Akçenin değer kaybetmesi
A.İÇ NEDENLER
1).DEVLET İDARESİNİN BOZULMASI(Merkez yönetiminin bozulması)
a). Kanuni'den sonra gelen Osmanlı padişahları devlet yönetiminden uzaklaşmışlardı, seferlere
katılmıyorlardı. Böylelikle sadrazamlar padişah adına devleti yönetmeye başladılar. Sokullu Mehmet Paşanın yeteneği ve Köprülü Sülalesi'nin başarıları padişahları gölgede bırakmıştı.
b). Kanunlara uyulmamış,saray kadınları,ocak ağaları ve ulema devlet işlerine karışınca devlet yönetimi bozulmuştu.
c). III. Mehmetten sonra şehzadelerin "SANCAĞA ÇIKMA" usulü kaldırılınca, Şehzadeler devlet yönetiminde tecrübe kazanmaktan yoksun kaldılar. (Şehzadeler sarayda KAFES HAYATI yaşadılar.)
d). Osmanlı Veraset sisteminin etkisi

OSMANLI VERASET SİSTEMİDEKİ DEĞİŞMELER:
* Osman ve Orhan Beyler zamanında ülke hükümdar ailesinin ortak malı idi.
* I.Murat'tan itibaren ülke sadece padişah ve oğullarının sayıldı.
* Fatih Sultan Mehmet en güçü olanın tahta geçme anlayışını getirdi. (Kardeş katliyle amaç ülkenin birliğini sağlayarak bölünmesini önlemek ve en güçlü olanın başa geçmesini sağlamaktı.)
* I. Ahmet(Duraklama Devri) döneminde yapılan değişiklikle Osmanlı Hanedanı içinde en yaşlı ve akıllı olanın (EKBER ve ERŞED) padişah olması esası benimsendi.
2).ASKERİ TEŞKİLATIN (SEYFİYENİN) BOZULMASI:
a). Tımarların ( Dirlik topraklar) dağıtımındaki adaletsizlik Tımarlı ordusunun bozulmasına,
Tımarlı sipahilerin sayısının azalmasına, buna karşılık devletin daha fazla maaşlı asker(kapıkulu) almasına sebep oldu.
AÇIKLAMA: Bu durum sadece ordunun bozulmasına değil, ekonomik, sosyal ve idari alanda bir çok problemin doğmasına sebeb olmuştur.
b). III. Murat'tan itibaren devşirme kanununa aykırı olarak yeniçeri ocağına asker alınmaya
başlanmış, maaşlı askerlerin artması devletin ulufe ve cülus bahsişlerini ödemede sıkıntı
çekmesine ve kapıkulu ocaklarının bozulmasına yol açmıştır.
AÇIKLAMA: Yeniçeri teşkilatında "OCAK DEVLET İÇİNDİR" ilkesi yerini "DEVLET OCAK İÇİNDİR" ilkesine bırakmaya başlamıştır.
c).Donanmanın başına denizcilikten anlamayan kişiler getirilmiş, donanma daha 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ihmal edilmeye başlanmıştır.
3).İLMİYE(EĞİTİM) SINIFINDAKİ BOZULMALAR:
a). İlmiye sınıfının bozulması, bu sınıfın denetimindeki adalet, eğitim ve belediye işlerinin de
bozulmasına yol açmıştır. Kadılar rüşvetsiz iş yapmamaya başlamıştır.
b). Medreselerde okutulan pozitif bilimlerin ihmal edilmesi bilim ve teknik alanında Avrupa'nın gerisinde kalınmasına sebep olmuştur.
c). Rüşvet verenlerin, çocuk yaştaki kimselerin (beşik uleması) müderris olarak(profesör) atanması medreselerde verilen eğitimin kalitesinin düşmesine neden olmuştur.

AÇIKLAMA: 17.Yüzyıl bilgini KATİP ÇELEBİ medreselerdeki bu durumu eserlerinde acı bir dille anlatmaktadır.
4). MALİYENİN(EKONOMİNİN) BOZULMASI:
a). Osmanlı Devleti'nin en önemli gelir ve giderleri orduyla ilgiliydi. (Savaş ganimetleri, bağlı
devletlerden alınan vergiler, ordu ve donanmanın maaş ve masrafları)Ordu ve donanmanın
bozulması savaşların kaybedilmesine, ganimet elde edilmemesine, ordunun masraflarının daha da artmasına, bağlı devletlerin vergilerini vermemesine neden oldu.Kısaca gelirler azalırken, giderler arttı.
b). Ulufe ve Cülus bahşişinin artması
ULUFE:Yeniçeri ve diğer kapıkulu askerine 3 ayda bir verilen maaş
AÇIKLAMA: Kapıkulu askerinin artması hazineden ödenen ulufe miktarının da artmasına sebep olmuştur.
CÜLUS: Tahta çıkmak demektir.Padişahlar tahta geçtiklerinde kapıkulu askerlerine Cülus bahşiş dağıtırlardı.
AÇIKLAMA: Duraklama ve gerileme dönemlerinde sık sık padişah değişikliği Cülus bahşişinin de sık sık dağıtılmasına sebep olmuştur.
c). Yeni ticaret yollarının bulunması(Ümit Burnu) ve kapitülasyonlar ticaret ve gümrük gelirlerini azalmasına sebep oldu.
d). Avrupalıların Osmanlı piyasasına sürdükleri altın ve gümüş Osmanlı parasının değer kaybına neden oldu.
5). TOPLUM YAPISINDAKİ BOZULMALAR:
a). Nüfusun artışı ile işşiz ve topraksız insanların ortaya çıkmıştır.
b). Yönetim, ekonomi adaletteki bozulmalar Anadolu, Rumeli ve diğer eyaletlerde iç isyanların
çıkmasına neden olmuştur.
c). Osmanlı toplumunun değişik din, mezhep ve uluslardan oluşması nedeniyle bu unsurlar merkezi otoritenin bozulmasıyla dağılma eğilimi içine girmişlerdir.


DURAKLAMA DEVRİNDE OSMANLI DEVLETİNİN TOPRAK DURUMU NASILDI
* Duraklama devrinde toprak kaybı olmamakla birlikte, kayda değer bir toprak kazancı da
gerçekleşmemiştir.
* Yeni alınan yerler olmakla birlikte bu devirde yükselme devrindeki ilerleme hızı devam
ettirilememiştir.

DURAKLAMA DEVRİ
(1579.1699)
Sokullu Mehmet Paşa'nın 1579'da ölümünden, 1699 Karlofça antlaşmasına kadar geçen dönemdir. Bu dönemin Padişahları sırasıyla:
III.Murat (1574.1595), III.Mehmet (1595.1603),
I.Ahmet (1603.1617), I.Mustafa (1617.1618),
II.Osman(Genç)(1618.1622), I.Mustafa (1622.1623),
IV.Murat (1623.1640), I.İbrahim (1640.1648),
IV.Mehmet (1648).1687), II.Süleyman(1687.1691),
II.Ahmet (1691.1695) ve II.Mustafa (1695.1703)'dır.

Köprülüler Devri(1656.1683):
Padişah IV.Mehmet zamanında sırasıyla Köprülü Mehmet Paşa, Fazıl Ahmet Paşa, Fazıl Mustafa Paşa ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam olmuştur.

DURAKLAMA DÖNEMİ İRAN, AVUSTURYA, LEHİSTAN VE VENEDİK İLİŞKİLERİ

OSMANLI.İRAN İLİŞKİLERİ
HATIRLATMA: İlk Osmanlı.İran anlaşması AMASYA ANTLAŞMASI 1555 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında imzalanmıştı. Ancak bu anlaşma çok uzun sürmedi.

1). 1577.1590 OSMANLI İRAN SAVAŞI (III. Murat Dönemi)
Sebebi: Şah II.İsmail'in Amasya Antlaşmasını bozarak,Anadolu halkını Osmanlılara karşı kışkırtması Savaş : 1577'den 1589'a kadar süren savaş çeşitli aşamalarla gerçekleşti. MEŞALE SAVAŞI'nda Osmanlılar kazandı. Ardından yapılan bir seferde Osmanlı ordusu Azerbeycan ve İran'a girdi.Şah II.İsmail'in yerine geçen Şah Abbas barış istedi.
Sonucu: FERHAT PAŞA(1.İstanbul) ANTLAŞMASI imzalandı(1590)
Maddeleri: 1.Tebriz,Karabağ,Tiflis ve Nihavent Osmanlılarda kaldı.
2.Osmanlı Devleti sınırlarını doğuda Hazar Denizi'ne kadar genişletti.

NOT: Bu antlaşma Osmanlı Devletini doğuda en geniş sınırlarına ulaştıran antlaşmadır.

2). 1603.1611 İRAN SAVAŞI(I.Ahmet Dönemi)
Sebebi: Osmanlı Devletinin Celali isyanları ile uğraşmasından ve Avusturya ile savaşmasından faydalanan İran'ın saldırıya geçerek daha önce kaybettiği yerleri ele geçirmesi.
Sonucu: NASUH PAŞA (2.İstanbul)ANTLAŞMASI imzalandı.(1612)
Maddeleri: 1. Osmanlı Devleti Ferhat Paşa Antlaşması ile aldığı yerleri geri verecekti.
2. Buna karşı İran Osmanlıya her yıl 200 yük ipek vermeyi kabul etti.
3). 1617.1618 İRAN SAVAŞI (I.Ahmet+I.Mustafa+II.Osman Dönemleri)
Sebebi: İran'ın vaat ettiği ipeği göndermemesi ve Osmanlı elçisini tutuklaması
Savaş : Osmanlı ordusu pusuya düştü.
Sonucu: SERAV ANTLAŞMASI imza edildi.(1618)
Maddeleri: 1. İranın vergisi 100 yük kumaşa indirildi.
2. Sınırlar Nasuh Paşa Antlaşmasına göre belirlendi.
4). 1629.1639 İRAN SAVAŞLARI(IV.Murat Dönemi)
a). Sebebi: Safeviler'in Bağdat'ı ele geçirmeleri.
Sonucu: Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Bağdat'ı kuşattı, fakat alamadı.
b). REVAN SEFERİ (1635): IV. Murat'ın ilk seferidir.
Sebebi: İran'ın Osmanlı topraklarına saldırması ve IV.Muratın Anadolu'yu eşkiyalardan temizlemek istemesi.
Sonucu: Revan alındı.
c). BAĞDAT SEFERİ (1638):
Sebebi: İran'ın Revan'ı geri alması
Sefer : Sefer sırasında Anadolu'daki asiler ve eşkiyalar temizlendi. Bağdat alındı.
Sonucu: KASR.I ŞİRİN ANTLAŞMASI imzalandı.(1639)
Maddeleri:1. Bağdat ve Musul Osmanlılara kaldı.
2.Türk.İran sınırı bugünkü şekliyle çizildi

NOT: İran ile 150 yıllık savaşı sona erdiren bu Antlaşma bugünkü TÜRK.İRAN sınırını çizmiştir.
OSMANLI.VENEDİK İLİŞKİLERİ
17. yüzyılda Ege adalarının büyük bir kısmı Osmanlı hakimiyetindeydi. Fakat Girit hala Venediklilerin elindeydi. Sultan İbrahim'in padişahlığı döneminde 1645 Yılında adayı kuşatan Osmanlılar ile Venedik donanması arasında çetin savaşlar yaşandı. Venedikliler 1648,1651 ve 1656 yıllarında Çanakkale Boğazını ablukaya aldılar.Venedik Donanması İnebahtı'dan sonra ilk kez Osmanlı Donanmasını Çanakkale'de ağır bir yenilgiye uğrattı.(IV.Mehmet Dönemi). IV.Mehmet Döneminde sadrazam olan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa 1699'da Girit adasını tümüyle almayı başardı.

OSMANLI.LEHİSTAN İLİŞKİLERİ
Lehistan(Polonya) Sokollu Mehmet Paşa zamanında Osmanlı himayesine alınmıştı. 1587'de Osmanlı himayesinden çıkan Lehistan Erdel, Eflak ve Boğdan'ın iç işlerine karışınca II.Osman bu ülke üzerine sefer düzenledi.
II.Osman(Genç Osman)'ın Leh Seferi: Yeniçerilerin itaatsizliği yüzünden başarılı olunamadı. Lehistan ile HOTİN ANTLAŞMASI imzalandı(1621)
Maddeleri:
1. Hotin Kalesi Osmanlılarda kaldı,
2. Lehistan eskiden olduğu gibi Kırım hanlığına vergi verecekti.
IV.Mehmet'in Leh seferi: Lehistan'ın Osmanlı'ya bağlı Kazaklara saldırması üzerine padişah
IV.Mehmet sefer düzenledi. Sonuçta BUCAŞ ANTLAŞMASI imzalandı(1672).
Maddeleri:
1. Podolya Osmanlılarda kaldı.
2. Ukrayna Kazaklara verildi.
3. Lehistan Kırım Hanlığına vergiye devam edecekti.

NOT: Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Batı'da son toprak kazandığı antlaşmadır. Bu Antlaşmayla Osmanlı
Devleti Batı'daki EN GENİŞ sınırlarına ulaşmıştır.

OSMANLI.RUSYA İLİŞKİLERİ
Çehrin Seferi: IV. Mehmet Döneminde Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Rusların Dinyeper
Kazaklarının elindeki Ukrayna'ya saldırması üzere ÇEHRİN seferine çıkarak, Çehrin
kalesini ele geçirdi.(1678)
Ardından Rusların isteği ile 1681 yılında Ruslarla İLK BARIŞ ANTLAŞMASI imzalandı.

OSMANLI.AVUSTURYA İLİŞKİLERİ

HATIRLATMA: Kanuni Sultan Süleyman Macaristan ve Orta Avrupa hakimiyeti yüzünden Avusturya Kralı Ferdinand üzerine seferler düzenlemiş, 1529'da Viyana'yı kuşatmış, 1532'de Almanya seferini yapmış, 1533 yılında da Avusturya ile İSTANBUL ANTLAŞMASI'nı imzalamıştı. Bu antlaşmaya göre; Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına eşit olacak ve Avusturya elinde tuttuğu Macar topraklarına karşılık Osmanlı Devletine vergi verecekti. Sonraki yıllarda Kanuni 1566 yılında ölümüne dek çeşitli defalar Avusturya üzerine gitmişti.
AÇIKLAMA: Duraklama döneminde Osmanlı Devleti'nin en çok savaştığı ülke Avusturya'dır. Bu dönemde Avusturya ile yapılan savaşlar ve sonuçları şunlardır:

DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI.AVUSTURYA SAVAŞLARI
1). 1593.1606 SAVAŞLARI (III.Murat, III.Mehmet ve I.Ahmet Dönemleri:
Nedeni: Avusturya'nın Osmanlı kuvvetlerine saldırması ve vergilerini ödemekten vazgeçmesi.
Savaşlar: III. Murat zamanında Osmanlı kuvvetleri SISKA'da yenildi. Savaş III.Murat'tan sonra yerine geçen III. Mehmet döneminde de devam etti. III.Mehmet bizzat ordunun başında sefere çıkarak EĞRİ KALESİ'ni aldı. Bu yüzden III. Mehmet'e "Eğri Fatihi" ünvanı verildi. Haçova Meydan Savaşı'nda III. Mehmet Avusturya Ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı.

NOT: Haçova meydan Savaşı Osmanlı tarihinde zaferle sonuçlanan SON büyük meydan savaşıdır.

1600 yılında Osmanlı Devleti KANİJE KALESİ'ni aldı. Kale komutanlığına bırakılan TİRYAKİ HASAN PAŞA kaleyi kuşatan Ferdinand'ı az bir kuvvetle yenilgiye uğrattı.
III.Mehmetten sonra padişah olan I.Ahmet zamanında da savaş devam etti. Osmanlılar ESTERGON kalesini aldı.Avusturya'nın isteği üzerine ZİTVATOROK ANTLAŞMASI imzalandı.(1606) Zitvatorok Antlaşması(1606):
1. Savaş sırasında alınan Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlılarda kalacak.
2. Avusturya artık Osmanlı'ya yıllık vergi vermeyecek, bir defaya mahsus savaş tazminatı
verecek.
3. Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı padişahına eşit sayılacak.

NOT: Kanuni Döneminde Avusturya ile imzalanan İstanbul Antlaşmasında Avusturya kralı
Osmanlı sadrazamına denk sayılmıştı ve vergiye bağlanmıştı. Zitvatorok Antlaşması
Osmanlı Devletinin Orta Avrupa'daki üstünlüğünü kaybetmeye başladığını göstermektedir.

2). 1658.1664 SAVAŞLARI(IV.Mehmet Dönemi)
Nedeni : Erdel, Eflak ve Boğdan Beyliklerinin Avusturya'nın kışkırtmasıyla Osmanlı Devleti'ne karşı isyan etmeleri.
Sonuçlar: Köprülü Mehmet Paşa isyanları bastırdı.Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Uyvar kalesini fethetti.
Avusturya'nın isteği üzerine VASVAR ANTLAŞMASI imzalandı.(1664)
Vasvar Antlaşması(1664):
1. Uyvar kalesi Osmanlılarda kalacak
2. Erdel Osmanlı Devletine bağlı kalacak
3. Avusturya savaş tazminatı ödeyecek.
3). II.VİYANA KUŞATMASI (IV.Mehmet Dönemi) 1683
Sebepleri: Avusturya'ya bağlı olan Macarların ayaklanarak Osmanlıdan yardım istemeleri, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın şöhret kazanma isteği. Kuşatma ve Savaş: Avusturya'nın yardım istemesi üzerine papanın teşvikiyle bir haçlı ittifakı kurulmaya çalışıldı. Lehistan Osmanlılara karşı Avusturya ile ittifak yaptı.Merzifonlu şehri kuşattı, fakat alamadı.Kuşatmanın uzun sürmesi düşmana vakit kazandırdı.Kırım Kuvvetleri Viyana'ya yardıma gelen Lehistan kuvvetlerini durdurmakta gereken gayreti göstermediler. Osmanlı Ordusu Avusturya ve Lehistan kuvvetleri arasında kalarak ağır bir yenilgiye uğradı. Dağılan kuvvetleriyle Belgrad'a çekilen Merzifonlu IV.Mehmet'in emriyle idam edildi. Sonuçları: Batıda Türklerin yenilebileceği ve Avrupa'dan atılabileceği düşüncesi doğdu. Avrupa devletleri KUTSAL İTTİFAK adı verilen bir haçlı birliği oluşturdular. Böylece Türklerin SAKARYA SAVAŞI'na kadar sürecek bir geri çekilme süreci başlamış oldu.

KUTSAL İTTİFAK DEVLETLERİ: Bunlar Avusturya,Rusya,Lehistan,Venedik ve Malta'dır.
SAVAŞ: Kutsal ittifak Devletleri ile Osmanlı Devleti arasındaki savaşlar yaklaşık 16 yıl sürdü. (1683.1699) (Bu arada IV.Mehmet yeniçerilerin isyanıyla tahttan indirildi. Yerine sırasıyla
II. Süleyman, II.Ahmet ve II.Mustafa padişah oldular.) Zor durumda kalan Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. Karlofça antlaşması imzalandı.(1699)
KARLOFÇA ANTLAŞMASI(1699):
Avusturya'ya ¦¦¦> Banat ve Temeşvar hariç bütün Macaristan ve Erdel Beyliği
Venedik'e ¦¦¦¦¦¦> Mora ve dalmaçya kıyıları
Lehistan'a ¦¦¦¦¦> Podolya ve Ukrayna verildi.
Rusya ile ateşkes imzalandı, peşinden 1700 yılında İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı.Buna göre;
Azak Kalesi Rusya'ya verildi, Ruslar İstanbul'da elçi bulundurabileceklerdi.
KARLOFÇA'NIN ÖNEMİ:
a). Karlofça Osmanlının toprak kaybettiği ilk antlaşmadır
b). Bu antlaşma ile Osmanlı'nın Orta Avrupa'daki egemenliği sona ermiştir.
c). Osmanlı Devleti "Gerileme dönemi"ne girmiştir.
d). Ayrıca İstanbul antlaşmasında Rusların Azak kalesini almaları onların Karadeniz'e inmelerini sağlamıştır.

DURAKLAMA DEVRİNDE İÇ İSYANLAR

17. yüzyılda uzayıp giden Avusturya ve İran ile savaşlar devleti uğraştırıyordu. Osmanlı Devleti'ni
uğraştıran bir başka konu da iç isyanlardı.
İSYANLAR

1).İstanbul İsyanları 2). Taşra İsyanları

a).Celali İsyanları b). Eyalet İsyanları

1). İSTANBUL İSYANLARI: Bu isyanlar İstanbul'daki Kapıkulu Ocakları (özellikleri yeniçeri ve sipahiler)
tarafından çıkarılan isyanlardır. Bu ayaklanmalara zaman zaman halk ve ulema sınıfı da katılmıştır.
Sebepleri:
* Devşirme sisteminin bozulması
* Devlet yönetiminin bozulması (iktidara gelmek isteyen vezirler, saray entrikaları)
* Ulufe ve cüluslerin zamanında verilmemesi veya ayarı bozuk parayla verilmesi.

NOT: Askeri isyanların başlangıcı Fatih dönemine kadar gider.Duraklama Dönemindeki
isyanların en önemlileri III.Murat, II.Osman, IV.Murat ve IV.Mehmet zamanlarında çıkanlardır.

III.Murat Döneminde(1574.1595); ulufelerin ayarı bozuk para ile ödenmesi üzerine yeniçeriler
ayaklanarak, isteklerine kavuşmuşlardır.
Genç Osman Döneminde(1618.1622); yeniçeriler II.Osman'ın Yeniçeri Ocağını kaldırmak istediğini
anlayarak ayaklanmışlar ve Padişahı tahttan indirerek Yedikule zindanlarında boğarak öldürmüşlerdir.
(1622)

NOT: II.Osman bir isyan sonucu öldürülen ilk padişahtır. Bu olay Yeniçerilerin devlet içindeki gücünü artırmıştır.

IV.Murat Döneminde(1623.1640); İki kez saraya yürüyen Yeniçeriler padişahın gözü önünde sadrazamı
öldürdüler.
IV.Mehmet Döneminde(1648.1687): Haremağaları ve saray kadınlarının devlet işlerine karışmasına kızan
sipahiler ayaklandı. Padişahtan 30 kadar devlet adamını istediler.İstekleri kabul edildi.Bu
kişilerin cesetleri Sultan Ahmet Meydanında Çınara asıldı. Bu yüzden bu olaya VAKA.İ VAKVAKİYYE
(Çınar Vakası) denir.(1656)
IV. Mehmet Yeniçeriler tarafından bir başka ayaklanma sonucu tahttan indirilmiştir.(1687)

2). TAŞRA İSYANLARI: İstanbul dışında meydana gelen isyanlardır.
a). CELALİ İSYANLARI: Anadolu'da meydana gelen isyan ve karışıklıklara "Celali İsyanları" denilmiştir.
Celali kelimesi Yavuz döneminde Yozgat ve çevresinde ayaklanan "Bozoklu Celal" adından gelir.
Başlıca Celali İsyanları: Karayazıcı, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu, Katırcıoğlu, Abaza Mehmet Paşa,
Tavil Ahmet, Gürcü Nebi, Deli Hasan, isyanlarıdır.
Celali İsyanlarının Sebepleri:
* Devlet yönetiminin bozulması
* Ekonominin bozulması ve vergilerin artması
* Taşrada bulunan yöneticilerin, kadıların ve askerlerin halka olumsuz davranışları
* Özellikle beylerbeyi ve sancak beylerinin devşirme kökenli olması nedeniyle Türk halkıyla
gereken duygusal bağları kuramamaları.

Celali İsyanlarının Sonuçları: Bu isyanlar bazen taviz verilerek, bazen de şiddet kullanılarak
bastırılmışlardır. Ancak isyanlar sonucu Anadolu'da dirlik ve düzen bozulmuş, ekonomik hayat
felce uğramıştır.
b). EYALET İSYANLARI: Yemen, Bağdat, Kırım, Eflak, Boğdan ve Erdel'de meydana gelen isyanlardır.
Sebepleri:
* Devlet otoritesinin zayıflamasıyla eyaletlerdeki yerel yöneticilerin devletten ayrılma
istekleri,
* Yöneticilerin olumsuz tutum ve davranışlarına halkın tepki göstermesi

NOT: Bu isyanları Fransız ihtilalinden sonra başlayan "Milliyetçilik" hareketleriyle karıştırmamak gerekir. Çünkü bu dönemde MİLLİ DEVLET kurma fikri ortaya çıkmamıştır.

DURAKLAMA DEVRİ ISLAHAT HAREKETLERİ (17.yüzyıl)

Osmanlı Devlet Adamlarının Islahat Yapmak İstemelerinin Nedenleri:
Osmanlı Devletinin savaşlarda eskisi gibi etkili olamaması, devlet otoritesinin zayıflaması sonucu, sık sık isyanların baş göstermesi, ekonomik durumun bozulması gibi nedenlerle Osmanlı devlet adamları ıslahat yapma gereği duydular.

ISLAHAT YAPAN PADİŞAHLAR:
II.Osman(Genç Osman)(1618.1622): Ulema sınıfının yetkisini azaltarak, padişahın zamana göre yasaları koyabilme gücünü artırmak istedi.Bunların siyasetle uğraşmalarını ve devleti zayıflatmalarını önlemek istedi. Kapıkulu Ocağını kaldırarak yerine Anadolu ve Suriye'deki Türklerden oluşan "milli bir ordu" kurmak ve yönetimi devşirmelerin etkisinden kurtarmak için başkenti tamamen Türk olan Anadoluda bir şehre taşımayı düşündü. Ancak niyetlerini farkeden yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek öldürüldü.
IV.Murat(1623.1640): 12 yaşındayken tahta geçti. İktidarının ilk yıllarında yönetim saray kadınlarının ve Valide Kösem Sultan'ın elindeydi. 22 yaşına geldiğinde otoritesini sağlayabildi. Şu ıslahatları yaptı:
* Yeniçerileri itaat altına aldı.
* İsyanlar ve isyancılarla şiddetle mücadele etti.
* İçki, tütün, meyhane ve gece sokağa çıkma yasağı uygulayarak asayişi sağladı.
* Harcamaları kısıtlayarak, maliyeyi düzeltmeye çalıştı.
* Devlet adamlarından neler yapılması gerektiğini bildiren raporlar vermelerini istedi.

NOT: Bu konuda KOÇİ BEY sunduğu raporunda devletin gerileme nedenlerini ve bunların çözüm yollarını göstermiştir

ISLAHAT YAPAN SADRAZAMLAR:
Kuyucu Murat Paşa : I. Ahmet dönemi Sadrazamıdır. İsyanları şiddet ve baskı kullanarak bastırmıştır.
Tarhuncu Ahmet Paşa: IV.Mehmet Dönemi sadrazamıdır. Maliyeyi düzeltmeye çalıştı.(Öldürüldü)
Köprülüler Devri : IV.Mehmet Devrinde Köprülüler soyundan Köprülü Mehmet Paşa,Fazıl Ahmet Paşa,Fazıl
Mustafa Paşa ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam olmuşlardır. Köprülü
soyundan sadrazam olan ilk kişi Köprülü Mehmet Paşa'dır. Köprülü Mehmet Paşa
kendisinden önceki sadrazamların sonlarını çok iyi bildiği için padişaha bazı
şartlar ileri aşağıdaki koşullarla sadrazam olmayı kabul etmiştir:
a) Saray devlet işlerine karışmayacak
b) Devlet memurluklarına istediği kişileri atayabilecek.
c) Kendisi hakkında bir şikayet olursa, savunması alınmadan görevden alınmayacak.
NOT: Köprülü Mehmet Paşa'nın amacı istediklerini yapabileceği bir ortam hazırlamaktır. Köprülü
Mehmet Paşa ŞARTLI sadrazam olan İLK kişidir.

NOT: Köprülüler ordu ve maliyeyi düzeltmeye çalışmışlardır.

DURAKLAMA DEVRİ (17.YÜZYIL) ISLAHATLARININ GENEL KARAKTERİ VE SONUÇLARI:

1). Bu yüzyılda isyanlar şiddet ve baskı ile önlenmeye çalışıldı.
2). Devlet yapısında KÖKLÜ değişimler yapılamadı. Yapılmak istenenler de çıkar çevreleri tarafından engellendi.
3). Geçici olarak iyi sonuçlar verse bile KALICI sonuçlar doğurmadı.
4). Ayrıca Avrupa Devletleri Osmanlı Devleti'nin toparlanmasına izin vermediler.




DAĞILMA DÖNEMİ
19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİ

19. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİNİ SARSAN OLAYLAR:
1). Sırp İsyanı(1804)
2). 1806.1812 Osmanlı.Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması
3). Yunan İsyanı
4). 1828.1829 Osmanlı.Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması
5). Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın İsyanı
6). Kırım Savaşı(1853.1856)
7). 93 Harbi (1877.1878 Osmanlı.Rus Savaşı)

II.MAHMUT DÖNEMİ (1808.1839)

SIRP İSYANI (1804)
Sebepleri:
1). Fransız İhtilalinin Milliyetçilik, bağımsızlık ve hürriyet gibi fikirlerinin sırplar üzerinde
etkili olması
2). Savaşların Sırbistan toprakları üzerinde geçmesi ve bu savaşlar sırasında Sırbistan'ın sık sık
el değiştirmesi
3). Sırbistan'daki Yeniçerilerin olumsuz davranışları
4). Rusya’nın kışkırtması
İsyan:
Bu sebeplerden dolayı 1804'de KARA YORGİ liderliğinde Sırplar ayaklandı.

NOT: Osmanlı Devletinde "Milliyetçilik" akımı neticesinde ayaklanan ilk topluluk SIRPLAR'dır.

Sırplarla İlgili Antlaşmalar:
1). 1806.1812 Osmanlı Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan BÜKREŞ ANTLAŞMASI'nda Sırplara bazı haklar verildi.
2). 1828.1829 Osmanlı.Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan EDİRNE ANTLAŞMASI'nda Sırplara özerklik verildi.
3). 1877.1878 Osmanlı.Rus Savaşı sonucunda imzalanan Ayestefanos ve BERLİN ANTLAŞMASI'nda Sırbistan bağımsızlığına kavuştu.

1806.1812 OSMANLI.RUS SAVAŞI:
Sebepler:
1). Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve Balkan Milletlerini kışkırması.
2). Rusya'nın Eflak.Boğdan'ı işgal etmesi.
Savaş:
* Rusların Eflak.Boğdan'ı işgal etmesi karşısında Fransa'nın etkisiyle Osmanlı Devleti Rusya'ya
savaş ilan etti. Osmanlı.Fransız yakınlaşması karşısında İngiltere Rusya'nın yanında yer aldı.
* İngilizler Ruslara destek için donanmalarını İstanbul'a gönderdiler. İstanbul'a sadece denizden yapacakları bir saldırıyla başarılı olamayacaklarını anlayarak geri döndüler. Bu defa Mısır'a saldıran İngilizleri Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa püskürttü.
* Fransa 1807'de Rusya ile "Tilsit Antlaşmasını" imzalayarak, dostluk kurdu. Yalnız kalan Osmanlı Devleti İngiltere’ye yaklaştı. İngiltere ile " Çanakkale (Kale.i Sultaniye)" antlaşmasını
imzaladı.
* Bu arada Ruslar Osmanlı topraklarında ilerliyordu.
* Avrupa'da siyasi ortam yeniden değişti. Fransa ile
Rusya'nın arası yeniden açıldı. Rusya'ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti'nin yanında yer aldı. Fransa'ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile BÜKREŞ ANTLAŞMASINI imzalayarak savaşı sona erdirdi.
Savaşın Sonucu:
Ruslarla BÜKREŞ ANTLAŞMASI imzalandı.(1812)
1). İki devlet arasında Tuna nehri sınır olacak.
2). Ruslar Beserabya hariç işgal ettiği yerleri geri verecek.
3). Sırplara bazı haklar verilecekti.
YUNAN İSYANI
SEBEPLERİ:
1). Fransız ihtilalinin milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi
2). Rusya'nın ve Avrupa Devletleri'nin kışkırtması
3). 1804 de kurulan Etniki Eterya Cemiyeti'nin çalışmaları

İSYAN:
1821'de Mora'da başlayan isyan kısa sürede büyüdü. Osmanlı hükümeti Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi. M.Ali Paşa yardım karşılığında II.Mahmut'tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve NAVARİN limanına çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların işine gelmedi. İngitere, Fransa, Rusya ve Avusturya Osmanlı devleti'ne ültimatom vererek Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istek reddedilince Osmanlı ve Mısır donanmasını NAVARİN de yaktılar. Rusya Osmanlı'ya savaş ilan etti.

NOT: Navarin olayı Osmanlı Donanmasının yaşadığı 4 felaketten biridir. Birincisi 1571 İnebahtı, İkincisi 1770 Çeşme, Üçüncüsü 1827 Navarin, Dördüncüsü 1853 Sinoptur.

1828.1829 OSMANLI.RUS SAVAŞI
SEBEPLERİ:
1). Ruslar'ın sıcak denizlere inmek istemesi
2). Osmanlının Rusya'dan Navarin'de yakılan donanmanın zararını talep etmesi
3). Osmanlı'nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa Devletlerinin ve Rusya'nın isteklerini
reddetmesi.
SAVAŞ:
Bu sebeplerden Rusyanın saldırısıyla savaş başladı. Ancak Osmanlı Devleti böyle bir savaşa hazır değildi.
ÇÜNKÜ:
1). Donanması Navarin'de yakılmıştı.
2). 1826'da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, ASAKİR.İ MANSURE.İ MUHAMMEDİYE ordusu yeni kurulmuştu.
3). Yunan ayaklanmasından dolayı bütün Avrupa Osmanlının karşısındaydı.
SAVAŞIN SONUCU:
Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum'a, batıda Edirne'ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı devleti barış istedi. Rusyayla EDİRNE ANTLAŞMASI imzalandı.(1829)
EDİRNE ANTLAŞMASI (1829)
Maddeleri:
1). Eflak.Boğdan ve Sırbıstan'a özerklik verildi.
2). Yunanistan bağımsız olacaktı.
3). Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti.
4). Prut nehri sınır olacaktı.
5). Osmanlı Devleti savaş tazminatı verecekti.

NOT: Osmanlı Devletinde bağımsızlığını elde eden ilk azınlık YUNANİSTAN'dır.

NOT: Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğraşmasını fırsat bilen Fransa 1830' da
CEZAYİR i işgal etti.

MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA'NIN İSYANI (Denize düşen yılana sarılır.)
SEBEPLERİ:
1). Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut'a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya vaad edilen yerlerin verilmemesi
2). Mehmet Ali Paşa'nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi.
3). 1828.1829 Osmanlı.Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa'nın yardım göndermemesi
İSYAN:
II.Mahmut Mehmet Ali Paşa'yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya'ya ilerledi. Bu zor durum karşısında padişah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya'dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi.Osmanlı Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa'yı telaşlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerin Mehmet Ali Paşa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLAŞMASI imzalandı.(14 Mayıs 1833)
KÜTAHYA ANTLAŞMASI(14 Mayıs 1833)
1). Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek.
2). Oğlu İbrahim Paşa'ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Muhassıllığı (O bölgenin vergilerini toplama hakkı) verilecek.

NOT: Bu antlaşma Mısır sorununu geçici olarak çözmüş fakat iki tarafta bu anlaşmadan memnun olmamıştır.

NOT: Kütahya antlaşmasına rağmen kendisini güvende hissetmeyen II.Mahmut Rusya’yla HÜNKAR İSKELESİ antlaşmasını imzalamıştır.(1833)

HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (8 Temmuz 1833)
1).Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı ödeyecek.
2).Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. (İngiltere ve Fransa'ya karşı)
3).Bu antlaşma 8 yıl sürecek.
ÖNEMİ:
1).Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp,Karadeniz deki güvenliğini artırmış oldu.
2).Bu antlaşmayla BOĞAZLAR MESELESİ ortaya çıkmıştır.
3).Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını TEK BAŞINA kullandığı son antlaşmadır.
NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere'nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 BALTA LİMANI Antlaşmasını imzalamıştır.Bu antlaşma ile İngiltereye çok geniş ekonomik haklar verilmiş, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmış böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır.

AÇIKLAMA: Kütahya antlaşması fazla uzun sürmedi. 1839'da Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu İbrahim Paşa üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini NİZİP'te yendi.İngiltere ve Fransa Hünkar İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusyanın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden hemen devreye girerek MISIR konusunda Londra'da uluslararası bir konferans düzenlendi.

NOT: Nizip yenilgisi haberi İstanbul'a gelmeden II. Mahmut ölmüş, yerine Abdülmecid padişah olmuştur.

II.MAHMUT DÖNEMİNDE ASKERİ ALANDA YAPILAN ISLAHATLAR:
1).Alemdar Mustafa Paşa,Nizam.ı Cedit ordusunun yerine Sekban.ı Cedit Ordusunu kurdu.
2).II.Mahmut Alemdar Mustafa Paşanın öldürülmesi üzerine Sekban.ı Ceditin yerine EŞKİNCİ OCAĞINI kurdu.
3).1826'da Yeniçeri Ocağını kaldırarak(Vakayı Hayriye Olayı) yerine ASAKİR.İ MANSURE.İ MUHAMMEDİYE ordusu kuruldu.
4).Yeni kurulan Asakir.i Mansure.i Muhammediye ordusu tümen, tabur, bölük gibi birliklere ayrıldı. Eğitimi için Prusya'dan subaylar getirildi. Avrupaya subaylar gönderildi.

ABDÜLMECİT DÖNEMİ(1839.1861)

LONDRA KONFERANSI (1840) (Mısırla ilgili)
Katılan Devletler: İngiltere,Avusturya,Prusya,Rusya ve Osmanlı Devleti
Maddeleri:
1).Mısır Valiliği,babadan oğula geçmek üzere Mehmet Ali Paşa'ya verilecek, fakat hukuki yönden
Osmanlı'ya bağlı kalacak.
2).Mısırda vergiler padişah adına toplanacak, dörtte biri İstanbul'a gönderilecek.
3).Suriye,Adana ve Girit Osmanlı'ya geri verilecek.

NOT: Bu anlaşmayla Mısır iç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı'ya bağlı imtiyazlı bir eyalet
haline geldi.

LONDRA KONFERANSI (1841) (Boğazlarla ilgili):
Hünkar antlaşmasının süresi bitince Londra'da bir konferans toplandı. Toplantıya İngiltere,
Rusya,Fransa, Avusturya, Prusya ve Osmanlı Devleti katıldılar. Londrada imzalanan boğazlar
sözleşmesine göre;
Boğazlar Osmanlı Devleti'nin olacak,ancak Osmanlı barış halindeyken boğazlar bütün savaş gemilerine kapatılacaktı.

ÖNEMİ:
1).Bu sözleşme ile boğazlar,devletlerarası bir statü kazandı.
2).Osmanlının boğazlar üerindeki hükümranlık haklarına kısıtlama getirilmiştir.
3).Rusya boğazlar üzerindeki üstünlüğünü kaybederken, Fransa ve İngiltere Akdenizdeki güvenliklerini artırmışlardır.

TANZİMAT FERMANI (3 Kasım 1839)
Padişah: Abdülmecid Sadrazam:Mustafa Reşid Paşa
Tanzimat Fermanının İlan Sebepleri:
1).Avrupalı Devletlerin iç işlerimie karışmasına engel olmak.
2).Mısır ve Boğazlar konusunda Avrupalı Devletlerin desteğini kazanmak.
3).Devleti ve toplumu demokratik bir yapıya kavuşturma isteği

Bu nedenlerden dolayı 3 Kasım 1839 da Tanzimat Fermanı (Gülhane Hattı Hümayunu) ilan edildi.

NOT: Tanzimat Fermanının ilanıyla Osmanlı tarihinde yeni bir dönem açılmış(Tanzimat Devri) ve bu devir 1876'ya kadar devam etmiştir.

Tanzimat Fermanında yer alan konular:
1).Azınlıkların, can, mal ve namus güvenliği sağlanacak.
2).Vergi sistemi yeniden düzenlenerek, herkesten gelirine göre vergi alınacak.
3).Askerlik OCAK görevinden, VATAN görevi haline getirilecek. Azınlıklarda askere alınacak.
4).Kanunların her gücün üstünde olduğu kabul edilecek.

Tanzimat Fermanının Özellikleri:
1).En önemli özelliği padişahın yetkilerini sınırlandırması ve kanunların her gücün üstünde
olduğunun ifade edilmesidir.
2).Tanzimat Fermanı ANAYASACILIĞA ve DEMOKRASİYE(hukuk devletine, yani hukukun üstünlüğü esasına dayanan devlet anlayışına)geçişin (BATILILAŞMANIN) ilk aşamasıdır.
3).Bu fermanın hazırlanmasında halkın bir rolü ve baskısı yoktur. Padişah Abdülmecit, Mustafa Reşid Paşanın telkiniyle Mısır meselesinde Avrupa devletlerinin desteğini kazanmak için bu fermanı ilan etmiştir.

KIRIM SAVAŞI (1853.1856)
SEBEPLERİ:
1).Rusyanın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri. (Rusya Osmanlıyı HASTA ADAM olarak nitelendiriyor ve ölmeden topraklarının paylaşılmasını istiyordu. İngiltere Osmanlının toprak bütünlüğünden yana olduğunu belirterek bu isteği reddedince Rusya tek başına hareket etti.)
2).Kutsal Yerler Meselesi:Rusya İstanbul'a bir elçi göndererek Ortodoks kilisesinin kutsal yerlerle ilgili isteklerinin onaylanmasını istemiş,Osmanlı bu isteği reddetmişti.
3).Rusya'nın 1848 İhtilallerinin Avrupa'da meydana getirdiği karışıklıklardan yararlanmak istemesi. (Avusturya'ya karşı bağımsızlık savaşı veren Macarlar Avusturya ve Rusya birlikleri tarafından yenilmişti. Rusya Osmanlıya sığınan bu Macarların iadesini istemişti.)
Bu sebeplerden dolayı savaş Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1853'de başladı. Osmanlı
donanması SİNOP'ta Ruslar tarafından yakıldı. 1854'te İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'nin
yanında yer aldı. Sivastopol kalesi kuşatılarak alındı. Yenilen Rusya ile PARİS ANTLAŞMASI
imzalandı.(1856)

NOT: Kırım Savaşında İngiltere, Fransa,Sardunya ve Piyomento Osmanlı Devletinin yanında savaş girdi. Avusturya ise Eflak.Boğdan'ı işgal ederek destek verdi.

NOT: Osmanlı Devleti ilk dış borcu Kırım savaşı sırasında İngiltere'den aldı.(1854)

NOT: Osmanlı Devleti Paris anlaşması sırasında Avrupalı devletlerin tam desteğini kazanmak için azınlıklara geniş haklar tanıyan ISLAHAT FERMANINI ilan etti.
PARİS ANTLAŞMASI(1856):
Katılan devletler:Osmanlı,Rusya,İngiltere, Fransa, Piemento, Sardunya, Avusturya ve Prusya
MADDELERİ:
1).Osmanlı Devleti bir Avrupa Devleti sayılacak ve toprakları Avrupa Devletlerinin koruyuculuğu altında kalacak.
AÇIKLAMA :Bu madde Osmanlının egemenlik haklarına gölge düşürmesine rağmen, bir süre Rus tehlikesini ortadan kaldırmıştır.
2).Boğazlar konusunda 1841 boğazlar sözleşmesi geçerli olacak.
3) Rusya ve Osmanlı Devleti Karadenizde savaş gemisi ve tersane bulundurmayacak.

AÇIKLAMA:Kırım Savaşına katılan İngiltere'nin en büyük kazancı Rusya'nın Karadeniz'deki tersane ve gemilerinin kaldırılmasıdır. Böylece Akdeniz'i tehdit edebilen Rusyanın etkinliğini kırmış,çıkarlarının devamını sağlamıştır.

AÇIKLAMA:Kırım Savaşından sonra Rusya sıcak denizlere inmek için başka bir yol arayarak Balkanlarda PANSLAVİZM politikasına ağırlık vermiştir.

AÇIKLAMA:Osmanlı Devleti Savaşı kazanmasına rağmen anlaşmanın Karadenizle ilgili maddesi ve Islahat yapma zorunluluğu anlaşmanın olumsuz yönleridir.

KIRIM SAVAŞININ ÖNEMİ:
1).Avrupalılar ilk defa Kırım savaşında Osmanlı Devletine tam destek verdiler.
2).Osmanlı Devleti İlk defa dış borç aldı.
3).Osmanlı Donanması 4. kez Sinopta yakıldı. (İnebahtı,Çeşme,Navarin ve Sinop)
4).Osmanlı Devleti Islahat Fermanını yayınladı.

ISLAHAT FERMANI(1856)
Dış Gelişme: Kırım Savaşı Padişah: Abdülmecid
Paris anlaşması görüşmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmişti.(1856)
Bu Fermanla ilgili bir madde Paris Anlaşmasında da yer aldı.

AÇIKLAMA: Islahat Fermanı kaynağını ve ortaya çıkış nedenini yabancı devletlerden almaktadır. Bu Fermanın esasları Fransa'nın ısrarı ile Avusturya,İngiltere ve Fransa tarafından belirlenmiştir. Osmanlı Devleti Paris antlaşması şartlarını lehine çevirmek için bu fermanı ilan etmiştir.
ISLAHAT FERMANINININ MADDELERİ:
1).Din ve mezhep hürriyeti sağlanarak azınlıklara okul,kilise ve hastane açma hakkı verilecek.
2).Azınlık ve yabancılara küçük düşürücü sözler söylenmeyecek
3).Azınlıklar da bütün devlet memurluklarına girebilecek.
4).Askerlik işleri yeniden düzenlenecek,azınlıklardan askerlik için bedel kabul edilecek.
5).Vergi sistemi yeniden düzenlenecek. İltizam usulü kaldırılacak.
6).Mahkemelerde herkes inancına göre yemin edecek, karma mahkemeler kurulacak.

AÇIKLAMA: Islahat Fermanı müslümanlar ile hırıstiyanlar arasında eşitlik sağlamayı amaçlayan bir belgedir.
ABDÜLAZİZ DÖNEMİ(1861.1876)

Bu Dönemde olan önemli olaylar:
1).Rusyanın Balkanlarda panslavizm idealini yaymaya başlamasıyla isyanlar başlamıştır.
(Sırp,Karadağ,Bosna.Hersek,Romen(Eflak.Boğdan) ve Bulgar isyanları ortaya çıkarak "Balkan
Bunalımı"na zemin hazırlandı.
2).Girit'teki Rumlar ayaklanarak Yunanistan'a bağlanmak istediler. Avrupalıların duruma müdahalesiyle
Osmanlı Devleti HALEPA FERMANI'nı ilan etmiş ve Giritlilere vergi muafiyeti getirilmiştir.
3).Mısır Hidivi(valisi) İsmail Paşa'nın gayretleri ve Fransa'nın desteğiyle 1869'da Süveyş Kanalı
açılmış, böylece coğrafi keşiflerle önemini yitiren Mısır ve Akdeniz yeniden canlanmıştır.

NOT: Bu durum Avrupalı devletlerin Mısıra sahip olma arzunu artırmıştır.

4).Beylerbeyi ve Çırağan sarayları yapılmıştır.
5).Avrupalı Devletler azınlıklarla ilgili ağır istek ve tehditlerden oluşan BERLİN MEMARANDUM'unu ilan ettiler.
6).Avrupada önemli gelişmeler görülmüş, İtalya(1870), ve Almanya(1871) siyasi birliklerini tamamlayarak siyasi güç olarak ortaya çıktılar.
7).Abdülaziz, GENÇ OSMANLILAR tarafından tahttan indirilmiş, yerine V.MURAT getirilmiştir.(Abdülaziz tahttan indirildikten sonra Feriye Sarayın'da hapis hayatı yaşadı.Burada damarları kesik vaziyette bulundu.)

V.MURAT DÖNEMİ

V. Murat Abdülaziz'in tahttan indirilmesi sonucu padişah oldu.(1876) Ancak sağlığının yerinde
olmadığı görüldü. Bu durum karşısında başta Mithat Paşa olmak üzere önde gelen devlet adamları
V. Murat'ın yerine Meşrutiyeti ilan etme sözü veren II.Abdülhamit'i tahta çıkardılar.

II.ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876.1909)

I.MEŞRUTİYETİN İLANI1876)
Padişah: II.Abdülhamit
İlanda Etkili Olan Grup: Jön Türkler(Genç Osmanlılar)
Savundukları Düşünce: Osmanlıcılık
Meşrutiyet nedir: Krallık yada padişahlıkla yönetilen ülkelerde kralın yanında bir meclisin
(parlamento) bulunmasıdır.

Meşrutiyeti ilan etmeye söz veren Sultan II. Abdülhamit verdiği sözü yerine getirerek Mithat ve Sait Paşaların hazırladığı KANUN.İ ESASİ'yi (anayasa) kabul ederek Meşrutiyeti ilan etmiştir. (23 Aralık 1876)

KANUN.İ ESASİYE GÖRE:
Osmanlı Meclisi AYAN ve MEBUSAN meclislerinden oluşacaktı. Ayan Meclisini Padişah Mebusan Meclisini
ise halk seçecekti.(18 bin Yahudi bir, 107 bin hırıstiyan bir, 133 bin müslüman bir milletvekili
seçecekti.) Seçilen milletvekilleri 20 Mart 1877'de toplanarak çalışmalarına başlamıştır. Bu arada Rusların bazı tavizler istemesi üzerine Meclis Rusya'ya karşı savaş ilanına karar vermiştir. Bu savaşta Osmanlı Devletinin büyük kayıplar vermesi üzerine Abdülhamit Kanun.i Esasinin 113.maddesine dayanarak 14 Şubat 1878'de meclisi kapatmıştır.Böylece "Birinci Meşrutiyet" sona ermiştir.

NOT: I.Meşrutiyetle halk, ilk olarak dolaylı da olsa yönetime katılmıştır.

NOT: I.Meşrutiyetin ilanını hızlandıran en önemli dış gelişme,1876 da İstanbulda toplanan TERSANE
KONFERANS'ında Avrupalıların azınlıklarla ilgili isteklerine engel olunmak istenmesidir.

İSTANBUL (TERSANE) KONFERANSI (1876) :
Rusyanın Panslavist politikasıyla Osmanlı Devleti üzerinde baskı kurmaya başlaması İngiltere'nin çıkarlarına aykırıydı. Bu yüzden İngiltere Balkan Milletlerinin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla İstanbul'da Milletlerarası bir konferansın toplanmasını sağladı.Konferansa Osmanlı Devletinin yanısıra İngiltere, Rusya,Fransa,Avusturya ve İtalya katıldı. İstanbul Konferansı çalışmalarına başladığı sırada Osmanlı Devleti I.Meşrutiyeti ilan ederek konferansı etkisiz hale getirmeye çalışdı.

NOT: Osmanlı Devleti bu hareketiyle, konferans kararları üzerinde olumlu bir etki yapmak amacındaydı.
Çünkü meşrutiyet rejimi içinde Osmanlı vatandaşı olan Yahudi ve Hırıstıyanlar da Meclisi Mebusana temsilci göndererek yönetime katılabilecek ve haklarını arayabileceklerdi. Bu yüzden Osmanlının Balkanlar'da ıslahat yapmasına artık gerek yoktu. Ancak Avrupa Devletleri bunu ciddiye almadılar ve konferansta aşağıdaki kararları aldılar.

Tersane Konferansı Kararları:
1).Sırbıstan ve Karadağ'ın toprakları genişletilecek,
2).Bulgaristan ve Bosna.Hersek'e özerklik verilecek.
Osmanlı Devleti bu kararları kabul etmeyince konferans dağılmış ve daha sonra Londra'da tekrar bir
araya gelen Avrupa Devletleri benzer kararlar alarak Osmanlı'nın bu kararlara uymasını istemişlerdir.



1877.1878 OSMANLI.RUS SAVAŞI (93 HARBİ)
SEBEPLERİ:
1).İstanbul(Tersane) ve Londra Konferansı kararlarının Osmanlı tarafından kabul edilmemesi
2).Rusya'nın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme çabası

Rusya bu sebeplerden birincisini gerekçe göstererek Osmanlı Devletine savaş ilan etti.

SAVAŞ:
Ruslar doğuda Erzurum'a kadar ilerlediler. Rus ordusu AZİZİYE Tabyalarında GAZİ AHMET MUHTAR PAŞ tarafından durduruldu.
Balkanlarda ise Ruslar Tuna'yı aşıp PLEVNE önlerine geldiler. Plevne'de GAZİ OSMAN PAŞA önemli başarılar kazandı. Ancak daha sonra Plevne düştü. Ruslar Edirneyi alarak Çatalca önlerine kadar geldiler. Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. İki taraf arasında AYESTEFANOS(Yeşilköy) ANTLAŞMASI imzalandı.

AYESTEFANOS ANTLAŞMASI (3 MART 1878)
MADDELERİ:
1).Sırbıstan,Karadağ ve Romanya tam bağımsız olacak ve sınırları genişletilecek.
2). Büyük bir Bulgaristan krallığı kurulacak.
3). Batum,Kars,Ardahan ve Doğu Beyazıt Ruslara verilecek.
4). Girit ve ERMENİLERİN oturduğu yerlerde ıslahat yapılacak.
5). Bosna.Hersek'e özerklik verilecek.
6). Teselya Yunanistan'a verilecek.
7). Osmanlı Rusyaya 30 milyon altın savaş tazminatı ödeyecek.

NOT: Bu anlaşma Rusya'ya sıcak denizlere inme konusunda Balkan ve Doğu koridorunu açmıştır. Bu durum Avrupa devletlerin tepkisine neden olmuş, Rusya yeni bir savaşı göze alamadığından BERLİN'de bir kongre toplanmasını kabul etmiştir.

NOT: AYESTEFANOS ANTLAŞMASI yürürlüğe girmemiş,bunun yerine Berlin antlaşması imzalanmıştır.

NOT: Osmanlı Devleti'nin imzalayıpta uygulamaya konulmayan iki antlaşma AYESTEFANOS ve SEVR'dir.

BERLİN KONGRESİ VE BERLİN ANTLAŞMASI(1878):

Kongreye Katılan Devletler: Osmanlı,Rusya,İngiltere,Fransa, Avusturya, İtalya ve Almanya.

NOT: Bu sırada İngiltere, Osmanlı Devletine KIBRIS'ın kendisine bir ÜS olarak verilmesi durumunda kongrede Osmanlı Devletini savunacağını söyledi. Osmanlı İngiltere'nin bu isteğini kabul etmek zorunda kaldı.

BERLİN ANTLAŞMASININ MADDELERİ (1878):

1). Ayestefanos Antlaşmasıyla kurulan BULGAR KRALLIĞI üçe ayrıldı:
a).Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi.
b).Makedonya: Islahat yapılmak şartıyla Osmanlıya bırakıldı.
c).Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacak,ancak Hıristiyan bir vali tarafından yönetilecek.
2).Sırbıstan,Romanya,Karadağ bağımsız olacak.
3).Bosna.Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya'ya bırakılacak.
4).Kars,Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı'ya verilecek.
5).Teselya Yunanistan'a verilecek.
6).Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak.
7).Osmanlı Rusya'ya 60 milyon altın savaş tazminatı verecek.

ÖNEMİ:
1). Osmanlı'nın dağılma süreci hızlandı.
2). Bu antlaşma ile İngiltere de Osmanlı topraklarının parçalanmasına katıldı.Bu yüzden Osmanlının dış politikasında İngiltere'den boşalan yeri ALMANYA almaya başladı.
3). ERMENİ MESELESİ ilk defa uluslararası bir antlaşmada yer almış, Ermeni Meselesi Ermenilerin değil
Osmanlı'yı parçalamak isteyen devletlerin meselesi olarak ortaya çıkmıştır. Berlin Antlaşması,
ERMENİ Meselesinin BAŞLANGICI olarak kabul edilmektedir.
4). Osmanlının 19. yy.da en çok toprak kaybettiği antlaşmadır.
5). Anlaşmadan en karlı çıkan, Bosna Hersek üzerinde haklar elde eden Avusturya ve Kıbrısı üs olarak alan İngiltere'dir.

BERLİN ANTLAŞMASI SONRASI GELİŞMELER:

1).KIBRIS'IN İNGİLİZLERE ÜS OLARAK VERİLMESİ: Berlin kongresi sırasında Osmanlının çıkarlarını savunması
karşılığı İngiltere'ye Kıbrısta üs kurma sözü verilmişti. Berlin Antlaşmasından sonra KIBRIS üs
olarak İngilizlere verildi.(1878)
NOT: İngiltere böylelikle Süveyş kanalını kontrol etme imkanına kavuşmuştur. Osmanlının I.Dünya savaşına girmesiyle İngiltere, Kıbrısı toprakların kattığını açıkladı.
2).DÜYUN.U UMUMİYE İDARESİNİN KURULMASI(1881):Osmanlı Devleti dış borç ve faizlerini ödeyemeyince alacaklı devletler bu idareyi kurmuşlardır. Bu idare dış borçları doğrudan toplamak suretiyle kurulan yabancı bir mali kontroldü. Bu da Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmüştür.
3).TUNUS'UN FRANSIZLAR TARAFINDAN İŞGALİ(1881): Fransa'nın Tunus'u işgalini Osmanlı Devleti sadece protesto edebilmiştir.(Fransa hatırlanacağı gibi 1830 yılında da Cezayiri işgal etmişti.)
4).MISIR'IN İNGİLİZLER TARAFINDAN İŞGALİ(1882): İngilizler Süveyş Kanalının açılmasıyla önemi daha da artan MISIR'ı 1882'de işgal ettiler.
5).DOĞU RUMELİ'NİN BULGAR PRENSLİĞİ İLE BİRLEŞMESİ(1885): Doğu Rumeli Bulgarlarının Bulgar Prensliği ile birleşmek için ayaklanmaları sonucu yapılan görüşmelerde Osmanlı Devleti bu bölgenin Bulgar Prensliğine bağlanmasını kabul etti (1885)
6).GİRİT SORUNU VE OSMANLI.YUNAN SAVAŞI: Yunanistan'ın Giritin iç işlerine karışması ve burada çıkan ayaklanmayı desteklemesi sonucu OSMANLI.YUNAN savaşı çıktı.
Yapılan DÖMEKE MEYDAN SAVAŞINI kazanan Osmanlı kuvvetlerine Atina yolu açıldı. Ancak Avrupa Devletlerinin müdahale etmesi üzerine İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı.(1897)
Buna göre Girit'e özerklik verilmiş, ayrıca yönetimi Yunanlı bir Prense verilmiştir.

NOT: Bu antlaşma ile Giritin yönetimi elimizden çıkmış, II.Meşrutiyet sırasında Girit Yunanistan
tarafından işgal edilmiş,Balkan Savaşı sonucu imzalanan Atina Antlaşmasıyla da Girit'in Yunanistan'a ait olduğu kabul edilmiştir.

7).BOSNA HERSEK'İN AVUSTURYAYA BAĞLANMASI(1908): Berlin Antlaşmasında Bosna Hersek'in yönetimi geçici olarak Avusturyaya bırakılmıştı. II. Meşrutiyetin ilanı sırasında Avusturya Bosna.Hersek'i topraklarına kattığını açıkladı. Osmanlı bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.
8).BULGARİSTANIN BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMASI(1908): II.Meşrutiyetin ilanı ile oluşan karışıklıklardan yararlanan Bulgarlar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Rusya’nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.
9). II.MEŞRUTİYET'İN İLANI(1908):
Padişah: II.Abdülhamit İlanında Etkili Olan Grup: İttihat ve Terakki Savunulan Düşünce: Türkçülük 14 Şubat 1878'de Sultan Abdülhamit'in meclisi kapatmasıyla şahsi idare dönemi başlamış ve 1908 yılına kadar 30 yıl sürmüştür. Bu dönem içinde Sultan Abdülhamit'e karşı olanlar, meşrutiyeti yeniden ilan etmek amacıyla bir takım cemiyetler kurmuşlardır. Bu cemiyetler içinde en önemlisi İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ'dir.
Selanik'te İttihat ve Terakki yanlısı subayların ayaklanması sonucu II.Abdülhamit meşrutiyeti tekrar ilan etmiştir.(1908)
II. Meşrutiyetin ilanı sorunları çözmeye yetmedi. İçte ve dışta yeni sorunlar çıktı. Bu dönemde
kurulan siyasi partilerin mevcudiyeti partizan çekişmeleri yarattı.
10). 31 MART OLAYI (13 NİSAN 1909): İstanbul’da AVCI TABURLARININ başlattığı meşrutiyet karşıtı ayaklanmadır.
31 Mart Olayının Sonuçları:
1). Mahmut Şevket Paşa komutasındaki HAREKET ORDUSU İstanbul'a gelerek ayaklanmayı bastırmıştır. (M. Kemal bu orduda Kolağasıdır.)
2). II.Abdülhamit tahttan indirilmiştir. Yerine V.Mehmet Reşat padişahlığa getirilmiştir.
3). Kanun.i Esasinin bazı maddeleri değiştirilmiştir.

NOT: II.Abdülhamit'in tahttan indirilmesiyle Osmanlı Devleti Yönetiminde İTTİHAT VE TERAKKİ DÖNEMİ başlamış,bu dönem 1918'de imzalanan Mondros ateşkes Antlaşmasına kadar sürmüştür. Bu geçen 9 yıl içinde Osmanlı Devleti Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya Savaşlarını yaşamış ve çok ağır yenilgiler almıştır.

I. VE II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ FİKİR AKIMLARI:

1). OSMANLICILIK: Tanzimat döneminin sonlarına doğru bazı Osmanlı Aydınları GENÇ OSMANLILAR adıyla bir cemiyet kurdular. Bunların amacı Fransız ihtilali sonucu yayılan "Milliyetçilik" akımının Osmanlı Devleti üzerinde etkisini kırmaktı. Bunun için dil,din ve ırk farkı gözetmeksizin herkesin eşit haklara sahip olmasını savunuyorlardı. Bu milletlere yönetimde temsil hakkı verilirse Osmanlı Devletinden ayrılmayacaklarını düşünüyorlardı.
2).İSLAMCILIK(PANİSLAMİZM): Genç Osmanlıların(jön Türkler) Osmanlıcılık fikrine karşı II. Abdülhamit bu düşünceyi savunmuştur. Padişahın bunda iki amacı vardı:
Dar anlamda: İmparatorluğu korumak ve devam ettirmek.
Geniş anlamda: Hilafet çatısı altında dünya İslam birliğini sağlamaktı.
Bu düşünceyi savunanlara göre din ile millet birdir. Hangi milletten olursa olsun Müslümanların halifenin etrafında birleşmesi gerekir.

NOT:İslamcılık düşüncesi de Osmanlıcılık gibi Milliyetçilik akımı karşısında etkili olamamıştır.
Bunun en açık kanıtı da I.Dünya savaşında Halifenin Cihad çağrısına müslüman Arapların uymamasıdır.
3).TÜRKÇÜLÜK: İslamcılık ve Osmanlıcılık düşüncelerinin geçerli olduğu dönemlerde pek yaygınlaşamadı.
Özellikle II.Meşrutiyet döneminde güç kazandı. Türkçülük düşüncesinin öncülerine göre devlet ancak dili, soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanılarak sürdürülebilirdi.
Türkçülük akımı ZİYA GÖKALP'in katkılarıyla ilmi bir içerik kazanmışdır.
4).BATICILIK: İlk olarak askeri alanda başlayan batılılaşma hareketi, daha sonra devlet ve toplum
hayatında da etkisini gösterdi.

V.MEHMET REŞAT DÖNEMİ (1909.1918)

TRABLUSGARP SAVAŞI1911)
AÇIKLAMA: XX. yy. başında Kuzey Afrikada sadece Trablusgarp Osmanlı egemenliğinde kalmıştı.(Daha önce Cezayir'i ve Tunus'u Fransızlar,Mısır'ı da İngilizler işgal etmişlerdi.)

SAVAŞIN SEBEBİ: İtalya'nın gelişen sanayisi için hammadde ve pazar arayışı, bunun içinde Osmanlının elindeki Trablusgarp'a asker çıkarmaları.
SAVAŞ: Osmanlı Devleti Trablusgarp'a(Libya) karadan asker gönderemiyordu. Çünkü Mısır İngilizlerinolduğundan kara yolu bağlantısı kesikti. Osmanlı Donanması İtalyan donanmasından zayıf olduğundan denizdenden de Trablusgarp'a müdahale edemedi. Bu yüzden aralarında M.Kemal ve EnverBey'in de bulunduğu gönüllü subaylar bölgeye giderek burada İtalyanlara karşı başarılı savaşlaryaptılar. (Tobruk,Derne,Bingazi)

SAVAŞIN SEBEBİ: İtalya'nın gelişen sanayisi için hammadde ve pazar arayışı, bunun içinde Osmanlının elindeki Trablusgarp'a asker çıkarmaları.
SAVAŞ: Osmanlı Devleti Trablusgarp'a(Libya) karadan asker gönderemiyordu. Çünkü Mısır İngilizlerin olduğundan kara yolu bağlantısı kesikti. Osmanlı Donanması İtalyan donanmasından zayıf olduğundan denizdenden de Trablusgarp'a müdahale edemedi. Bu yüzden aralarında M.Kemal ve Enver Bey'in de bulunduğu gönüllü subaylar bölgeye giderek burada İtalyanlara karşı başarılı savaşlar yaptılar. (Tobruk,Derne,Bingazi) Trablusgarp'ı ele geçirmekte zorlanan İtalyanlar Oniki Ada ve Rodos'u işgal ettiler. Bu sırada Balkan Savaşı patlak verince Osmanlı Devleti barış imzalamak zorunda kaldı.

SAVAŞIN SONUCU: İtalyanlarla UŞİ(Ouchy)ANTLAŞMASI imzalandı.(1912)
Maddeleri:
1). Trablusgarp İtalya'ya verildi.
2). Oniki Ada ve Rodos geçici olarak İtalya'ya bırakıldı.(Balkan Savaşı sırasında
Yunanlıların eline geçmesin diye)

NOT: İtalyanlar Balkan Savaşından sonra sözlerinde durmayarak adalardan çekilmediler. II. Dünya
Savaşından sonra adalar Yunanistan'a geçti.

UŞİ ANTLAŞMASININ ÖNEMİ:
Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti Kuzey Afrikadaki son toprağını da kaybetti.

BALKAN SAVAŞLARI:

Savaşın Sebebi: Rusyanın Panslavist politikası ve sıcak denizlere inme düşüncesi doğrultusunda Balkan Devletlerini Osmanlıya karşı kışkırtması.

AÇIKLAMA: İngiltere, Osmanlı.Almanya yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyordu. Çünkü Almanya hem Avrupa'nın güçlü bir devleti hem de İngiltere'nin sömürgelerine göz diken bir tavırda idi. İngiltere Almanya tehlikesine karşı daha zayıf durumda olan Rusya'yı kullanmaya karar verdi.
1908 yılında Estonya'nın başkenti REVAL'de yapılan görüşmelerden sonra İngiltere Rusya'yı Balkan ve Osmanlı politikasında serbest bıraktı. Yani Rusya boğazları ele geçirebilecek, İngiltere buna ses çıkarmayacaktı. Fırsatı değerlendiren Ruslar Balkan Devletlerini Osmanlı Devletine karşı kışkırttılar.
I.BALKAN SAVAŞI:
SAVAŞ: * Rusların kışkırtmasıyla Sırbistan, Yunanistan, Karadağ ve Bulgaristan aralarında anlaşarak Osmanlı Devletine savaş açtılar.
* Osmanlı Ordusunun bir bölümü savaştan önce terhis edilmişti. Bu duruma bir de subaylar
arasındaki siyasi çekişmeler eklenince Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenildi.
* Makedonya,Batı Trakya,Edirne ve Kırklareli işgal edildi. Arnavutluk bağımsızlığını ilan
etti.

NOT: Balkanlarda Osmanlıdan ayrılarak bağımsız olan son devlet ARNAVUTLUK'dur.

SAVAŞIN SONUCU: Balkanların yeni haritasını belirlemek amacıyla LONDRA KONFERANSI toplandı.(1912) Londra Konferansında Osmanlı devleti Midye.Enez çizgisinin batısında kalan topraklarını kaybetti. (Makedonya, Batı Trakya, Edirne, Kırklareli). Ayrıca Bozcada ve Gökçeada dışındaki bütün Ege adaları Yunanistan'a geçti.

II. BALKAN SAVAŞI:
SAVAŞIN SEBEBİ: I.Balkan savaşında ençok toprağı Bulgaristan almıştı. Bu durumdan memnun olmayan Yunanistan, Sırbıstan, Karadağ ve Romanya Bulgaristan'a savaş açtılar. Bu durumdan faydalanan Osmanlı Devleti'de savaşa girerek Edirne ve Kırklareli'yi Bulgarlardan geri aldı.

NOT: I.Balkan Savaşı Osmanlı Devletine karşı, II. Balkan Savaşı ise Bulgaristana karşı yapılmıştır.

SAVAŞIN SONUCU: Osmanlı Devleti Bulgaristan ile İSTANBUL, Yunanistan ile ATİNA Anlaşmalarını imzaladı.(1913)

NOT: İstanbul ve Atina Antlaşmalarında Bulgaristan ve Yunanistanda yaşayan Türklere "Azınlık"
statüsü verildi.
NOT: Balkan Savaşlarından sonra Talat,Cemal ve Enver Paşaların devlet idaresindeki etkinliği
arttı.(Üç Paşa Devri)

I.DÜNYA SAVAŞI(1914.1918)

SEBEPLERİ:
1).EKONOMİK SEBEPLER: Almanya ve İtalya'nın gelişen sanayileri için hammadde ve pazara ihtiyaç
duymaları, bu nedenle İngiltere ve Fransanın sömürgelerine göz dikmeleri
2).SİYASİ SEBEPLER:
a).Fransanın 1871'de kaybettiği Alsas.Loren Bölgesini Almanlardan geri almak istemesi.
b).Avusturya.Macaristan imparatorluğu'nun Rusların Panslavist politikasından rahatsız olması.
c).Devletler arası Gruplaşmalar:Savaştan önce yukardaki sebeplerden dolayı devletler birbirlerine
karşı ittifaklar kurdular:



İTTİFAKLAR

ÜÇLÜ İTİLAF DEVLETLERİ ÜÇLÜ İTTİFAK DEVLETLERİ
(ANLAŞMA DEVLETLERİ) (BAĞLAŞMA DEVLETLERİ)
1.İngiltere 1.Almanya
2.Fransa 2.Avusturya.Macaristan
3.Rusya 3.İtalya

AÇIKLAMA: İtalya savaş başladıktan sonra grup değiştirerek İtilaf Devletlerinin yanında savaşa katılmıştır.

SAVAŞIN ÇIKIŞI:
Avusturya.Macaristan Veliahdı Saraybosna'da bir Sırplı tarafından öldürüldü.Bunun üzerine Avusturya Sırbistan'a savaş ilan etti, Rusya Sırbistanın yanında yer aldı,Fransa Rusya'yı destekledi. Almanya ve İngiltere'nin de katılmasıyla savaş genişledi.

OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞA GİRİŞİ:
İttihat ve Terakkinin ileri gelenleri Savaşı Almanya'nın kazanacağına inanıyorlardı. Onlara göre
Osmanlı Devleti Almanyanın yanında savaşa girerse Balkanlarda kaybettiği toprakların bir bölümünü
geri alabilirdi. Bu nedenle Almanya ile gizli bir ittifak antlaşması imzalamışlardı.

ALMANYANIN OSMANLI DEVLETİNİ KENDİ YANINDA SAVAŞA ÇEKMEK İSTEMESİNİN NEDENLER:
1). Osmanlı Devletinin katılmasıyla savaş genişleyecek, Rus kuvvetlerinin bir kısmı Osmanlı
cephelerine yollanacağından Almanya kendi cephelerinde rahatlayacaktı.
2). Osmanlı padişahının "halife" sıfatıyla yapacağı bir "cihad" çağrısı İngilizleri müslüman
sömürgelerinde zor durumda bırakacaktı.

NOT: İngiliz ve Fransızlar Osmanlı Devletinin Almanya' nın yanında savaşa girmesini istemiyorlardı.
Çünkü cephelerin genişlemesini istemiyorlardı. Bu yüzden Osmanlı Devletine savaşa girmemesi
durumunda KAPİTÜLASYONLARI kaldırmayı önerdiler. Osmanlı Devleti ise tek taraflı olarak
kapitülasyonları kaldırdığını ilan etti.

OSMANLI DEVLETİ'NİN SAVAŞA GİRİŞİ:
İngilizlerden kaçan Goben ve Bresleu isimli iki Alman gemisi Osmanlı'ya sığındı. Osmanlı Devleti bu gemileri satın aldığını bildirerek teslim etmedi. Yavuz ve Midilli adı verilen bu gemiler
Karadenize açılarak Rus limanlarını bombalayınca Osmanlı Devleti de savaşa girmiş oldu.(1914)

OSMANLI DEVLETİNİN SAVAŞTIĞI CEPHELER:
1).KAFKAS CEPHESİ: Enver Paşa Ruslarla SARIKAMIŞ MUHAREBESİNİ yaptı. Erzurum,Erzincan, Muş, Bitlis ve Trabzon Rusların eline geçti. Ruslar bölgedeki Ermenileri silahlandırarak Türk Halkının üzerine sevk ettiler. Ancak Rusya 1917'de BOLŞEVİK ihtilali çıkınca bölgeden kuvvetlerini çekti. Rusya ile BREST. LİTOWSK anlaşması imzalandı.(1918) Buna göre Ruslar 1878 Berlin Antlaşmasıyla aldıkları Kars, Ardahan ve Batum'u Türkiye'ye bıraktılar.

2).ÇANAKKALE CEPHESİ:
Sebepleri:
a).Çanakkale'yi geçerek İstanbulu almak, böylece Osmanlı Devletini savaşdışı bırakmak.
b).Müttefikleri Rusyaya ekonomik ve askeri yardımda bulunmak
Sonuçları:
a). İtilaf Devletlerinin denizden ve karadan taarruzları püskürtüldü.
b).Osmanlı Devletini savaş dışı bırakamadılar. Savaş uzadı.
c).Müttefikleri Rusya'ya askeri ve ekonomik yardımı götüremediler. Bu durum Rusyada 1917
ihtilalinin çıkmasına ve Rusyanın savaştan çekilmesine yol açtı.
d).Mustafa Kemal Anafartalar, Conk Bayırı ve Arıburnu'nda kazandığı başarılarla tanındı.
e).Çanakkale savaşlarında iki tarafta çok sayıda insan kaybetti.
3).KANAL CEPHESİ:
Sebepler:
Süveyş kanalını ve ardından Mısır'ı alarak İngiltere'nin sömürgeleriyle bağlantısını kesmek amacı
ile Almanyanın isteği doğrultusunda Osmanlı askerinin saldırısı ile bu cephe açılmıştır.
Savaşın Sonucu: İngilizler isyancı Araplar sayesinde Türk ordusunu geri çekilmek zorunda bıraktı.
4).IRAK CEPHESİ:
Sebepler:
İngilizler hem Irak petrollerine sahip olmak, hem de Rusya'ya karadan yardım ulaştırmak amacıyla Basra Körfezi'ne çıktılar.
Savaşın Sonucu:
Osmanlılar KUTÜ'L AMARE'de bazı başarılar elde ettilerse de daha sonra Musul'a çekilmek zorunda kaldılar.

5).YEMEN.HİCAZ CEPHESİ: İsyancı Arap ve İngilizlere karşı savaşıldı.
6).MAKEDONYA.GALİÇYA CEPHESİ: Bu cephede müttefikimiz Avusturya ve Bulgaristanla birlikte Rus ve Fransız kuvvetlerine karşı savaştık.
7).SURİYE.FİLİSTİN CEPHESİ: Kanal harekatının bir devamı niteliğindedir. Bu cephede Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığını son olarak M.Kemal Paşa yapmıştır.

I.DÜNYA SAVAŞININ SONA ERMESİ:
Rusya'nın savaştan çekilmesiyle Avusturya.Macaristan, Almanya,Bulgaristan ve Osmanlı Devleti İtilaf Devletlerine karşı üstün duruma geldiyse de bu durum fazla uzun sürmedi.
Almanya'nın İngiltereye silah ve hammadde taşıyan ABD gemilerine zarar vermesi üzerine ABD'de Almanyaya karşı savaşa girdi.Bu durum savaşın kaderini değişti. Almanya batı cephelerinde çöktü.
Almanya'nın yardımları ile ayakta duran Osmanlı ve Bulgar kuvvetleri zor durumda kaldılar. Sonunda
İttifak devletleri aşağıdaki barış antlaşmalarını imzalamak zorunda kaldılar.

I.DÜNYA SAVAŞI SONUCU İMZALANAN BARIŞ ANTLAŞMALARI:
Almanya ile .......> VERSAY
Avusturya ile .......> SAİNT GERMEN(Sen Cermen)
Macaristan ile ......> TRİANON
Bulgaristan ile .......> NÖYYİ
Osmanlı ile ... ....> SEVR barış antlaşmaları ... imzalanmıştır.

OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
MERKEZ TEŞKİLATI
PADİŞAH
A).PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ (VERASET SİSTEMİ):
Osmanlı Devletinde kimin padişah olacağı konusunda kesin bir kural yoktu. Osmanlı ailesinin bütün
erkekleri taht üzerinde hak sahibi idiler. Onun için padişah ölünce oğullarının hangisinin tahta
geçeceği konusunda devlet yönetimindeki etkili grupların(ümera,ulema vb.) tercihleri önemli rol
oynuyordu.Eski Türk Devlet geleneğinden kaynaklanan bu sistem(Kut anlayışı)taht kavgalarına neden
oluyordu.
Veraset Sistemindeki Değişmeler:
* Fatih Sultan Mehmet bu sakıncayı ortadan kaldırmak için tahta geçme yöntemini belirleyen bir
kanunname düzenledi.
Bu kanunla Fatih'in amacı:
1 .Taht kavgasına son vererek,ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamak,
2. En GÜÇLÜ olanın padişah olmasını sağlamaktı.
* I.AHMET zamanında yapılan değişiklikle EN YAŞLI ve AKILLI olanın (EKBER VE ERŞED) padişah olması esası benimsendi.
AÇIKLAMA: Ekberiyet sistemi Şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından OLUMSUZ,taht kavgalarına son vermesi bakımından da OLUMLU sonuçlar doğurmuştur.
B).PADİŞAHLARIN YETİŞMESİ:
16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14.15 yaşlarına gelince, Anadoludaki sancaklara
SANCAKBEYİ olarak gönderilirlerdi. Burada bir LALA'nın yanında devlet yönetiminde tecrübe
kazanmaları sağlanırdı.
NOT: Lala'yı Büyük Selçuklular'daki ATABEYLERE benzetebiliriz.
III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin SANCAĞA ÇIKMA usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda KAFES
HAYATI yaşadılar.)

C).PADİŞAHLARIN ÜNVANLARI:
Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında başta bulunan hükümdarlara BEY denilmiştir.Yine
hırıstiyanlara karşı savaştıklarından GAZİ de denilmiştir.(Örneğin:Osman bey,Osman Gâzi,Orhan
Bey,Orhan Gâzi gibi..) Hükümdarların aldığı diğer başlıca ünvanlar; Han, Hakan, Hünkâr, Sultan ve
genellikle Padişah'dır.
NOT: Yavuz Sultan Selimin 1517 Mısır seferi sonucu HALİFELİK Osmanlı padişahlarına geçmiştir.
Böylelikle Osmanlı hükümdarları padişah olarak Devletin Başı, halife olarakta müslümanların
başı olma özelliği taşımışlardır.

SARAY
Padişahın hem özel hayatının geçtiği, hem de devletin yönetildiği yerdi. Saray ENDERUN ve BİRUN
olmak üzere iki bölümden oluşuyordu.Bu iki bölüm BAB'ÜS.SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirine bağlanmıştı.
1). ENDERUN adişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetine
bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu. Enderundaki odalar şunlardır:
a).HASODA:Padişahın günlük himetine bakarlardı.
b).HAZİNE ODASI:Padişahın özel hazinesine bakarlardı.
c).KİLER ODASI:Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.
d).SEFERLİ ODASI:Berber,terzi,müzisyen gibi görevliler bulunurdu.
Devşirme usulüyle toplanan oğlanlar, Acemi oğlanlar ocağına götürülmeden önce, içlerinden
seçilenler Topkapı sarayına alınarak, sıkı bir disiplin altında yetiştirilirlerdi. Bunlara dini
bilgiler, Arapça, Farsça gibi dersler ve pratik el sanatları öğretilirdi.Bunlara İÇOĞLANI denilirdi.
Amaç saraya alınan bu içoğlanlarını gerçek bir dindar, devlet adamı, asker ve seçkin nitelikli bir
kişi olarak yetiştirmekti. Hasoda,kiler odası,hazine ya da seferli odalarında hem hizmet ederler,
hemde eğitim ve öğretimlerini sürdürürlerdi. Daha sonra ÇIKMA denilen bir atama usulüyle Birun da
görevlendirilir,bu odaların başındaki ağalar da sancak beyliği gibi önemli görevlere tayin
edilirlerdi.
HAREM: Sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi.Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı
bir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışında
görevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.
2). BİRUN: Sarayın dış bölümüne denirdi. Bîrûnda geniş bir yönetici kadro yer alırdı. Bîrûndaki
görevliler ve teşkilatları şunlardı:
a).Yeniçeriler
b).Altı Bölük halkı (sipahiler,silahdar,sağ ve sol garipler,sağ ve sol ulûfeciler.)
c).Topçular ve Cebeciler
d).Mehterler
e).MüteferrikalarEnderundan çıkma içoğlanlar, beyzade çocukları,devlet ileri gelenlerinin
çocukları.)
Birunda başka görevlilerde vardı. Başlıcaları:
Padişah Hocası:Şehzadelerin eğitimiyle meşgul olur.
Hekimbaşı:Cerrahbaşı da denilen doktor.
Çavuşlar ve Çavuşbaşı:Haberleşme ve elçilik görevini yapar.
Ayrıca Müneccimbaşı,Mimarbaşı,seyisler,okçular, rikabdarlar, Darbhane emini vb...
Üstün başarı gösterenler, saray dışındaki görevlere atanarak ödüllendirilirlerdi.
NOT: Osmanlılar'da ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray
yapılmış,İstanbul'un fethiyle Fatih Beyazıt'taki mevcut sarayda oturmuş, buranın yeterli
gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da
yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla
kadar burada oturmuşlar, 19. yüzyılda Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız sarayları
yapılmıştır.
DİVAN.I HÜMAYUN
Bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışan Divan.ı Hümayun önceleri DİVANHANE'de toplanırken, Kanuni zamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başlamıştır.
Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet padişahların divân toplantılarına katılma geleneğine son vererek,toplantıları kafesli bir pencerenin arkasından takip
etmiştir.
DİĞER DİVANLAR:
Sefer Divânı:Vezir.i azam sefere çıkarken toplanan divan
Ulufe Divânı:Yeniçeri maaşları için toplanan divan
Galebe Divânı:Yabancı elçilerin kabulü sırasındatoplanır
Ayak Divânı:Olağanüstü durumlarda toplanan divan.
At divânı:Sefer sırasında at üzerinde yapılan toplantı.


DİVANIN.I HÜMAYUN ÜYELERİ:
PADİŞAH

VEZİR.İ AZAM(SADRAZAM)

1.Kubbealtı 2.Nişancı 3.Kazaskerler 4.Defterdarlar
Vezirleri (Kalemiye) (İlmiye) (Kalemiye)
(Seyfiye) | |
| | | |
Rumeli Anadolu Rumeli Anadolu
Kazaskeri Kazaskeri Defterdarı Defterdarı
(başdefterdar)
NOT: Bunlardan başka eğer vezir rütbesine sahiplerse YENİÇERİAĞASI ve KAPTAN.I DERYA da divan üyesi olur ve görüşmelere katılırlardı.

Bunlar askeri,idari,adli,mali ve bürokrasinin en üst yetkilileriydi. Buradan da anlaşıldığı gibi
Divan.ı Hümayûn devlet teşkilatının esasını oluşturan Seyfiye, İlmiye ve Kalemiye kollarının temsil
edildiği bir kuruluştu.

DİVANIN YAPISI:
Osmanlılarda padişahın yetkilerini kullanmak yada emirlerini uygulamak için görevlendirilmiş üç temel sınıf bulunuyordu. Bu sınıfların en üst yetkilileri divânda temsil edilirdi. Bu sınıflar şunlardı:
1.Seyfiye (Ehl.i Kılıç= Ehl.i Örf)
2.İlmiye (Ehl.i Şer)
3.Kalemiye (Ehl.i Kalem)
1). SEYFİYE (Ehli Örf):
Osmanlı Devletinde yönetim ve askerlik görevini yerine getiren zümrelere denirdi. Ehli örf,ehli
seyf ve ümera gibi isimler verilen bu sınıfın divan.ı hümayundaki temsilcileri vezir.i azam ve
vezirlerdi. Divan dışında beylerbeyleri, sancak beyleri,kapıkulu askerleri,tımarlı sipahiler bu
grubun içindedir.
VEZİR.İ AZAM(Sadrazam):Bugünkü başbakan durumunda olan veziri azam, padişahın vekili olarak görev yapar ve onun altın mührünü taşırdı. Divana başkanlık eder, padişah sefere katılmıyorsa ordunun
başına geçer,bu görevi sırasında SERDARI EKREM sıfatıyla padişahın bütün yetkilerini kullanırdı.
KUBBE ALTI VEZİRLERİ: Bugünkü devlet bakanları durumunda olan kubbe altı vezirlerinin sayıları 5.7 arasındaydı.
2). İLMİYE (Ehli Şer)
Medreselerde iyi eğitim görmüş, devletin adalet,eğitim ve yargı görevlerini üstlenen gruptu.Ulema
da denilen bu grubun üç önemli görevi vardı:
a).Tedris Görevi:Eğitim.Öğretim görevidir.Bu görevi müderris,muâllim gibi kişiler yürütürdü.
b).Kaza Görevi:Yargı görevidir. Bu görev kadılar tarafından yürütülürdü. Kadılar İslam hukukuna
göre davalara bakar ve karar verirlerdi.
c).İfta Görevi: Fetva görevidir.Yapılanların şeriata uygun olup olmadığı konusunda fikir beyan
etme görevidir.
Fetva verme yetkisine sahip olanlara MÜFTİ denilirdi. Müftilerin en üst rütbelisi Şeyhülislam
ve kazaskerlerdi.
ŞEYHÜLİSLAM: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhüislamın protokoldeki sırası veziri azamla aynıydı. Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygı
gösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.
Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvası gerekiyordu. Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla
kadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimattan sonra şeyhülislamların yönetimdeki
önemi azalmaya başladı.
KAZASKERLER (KADIASKERLER): Divanı Humayun üyesi olan kadıaskerler şer'i hükümler veren en yüksek görevlilerdi. Fatihten itibaren Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri olmak üzere sayıları ikiye
çıkarıldı. Rumelideki kadılar Rumeli, Anadoludaki kadılar Anadolu kadıaskerine bağlıydılar.
KADILAR: Başlıca görevleri şunlardı:
a).Merkezden gelen emirleri halka iletmek, halkın şikayetlerini merkeze bildirmek.
b).Her türlü davaya(miras,ticaret,ceza) bakarak karar vermek.(Yargıçlık)
c).Nikah sözleşmesi, şirket kurulması, Vakıf kurulması gibi sözleşmeleri yapardı.(Noterlik)
d).Avarız denilen olağanüstü durumlardaki vergileri toplar, merkeze gönderirdi.
PADİŞAH HOCALARI: Osmanlı şehzadelerine ulemadan bir kimse hoca olarak tayin edilirdi. Şehzadeler hükümdar olduklarında onları PADİŞAH HOCASI olarak tayin ederlerdi.
SEYYİD VE ŞERİFLER: Hz.Peygamberin torunları Hz.Hasanın soyundan gelenlere Şerif, Hz. Hüseyinin soyundan gelenlere ise Seyyid denirdi. Seyyid ve şerifler Osmanlı toplumunda büyük saygı
görürlerdi. Devlet de bunların işleriyle meşgul olmak için NAKİB'ÜL EŞRAFLIK denilen bir
kurum kurmuştu. Yukarıdaki görevlilerden başka ilmiye zümresi içinde müderrisleri,müneccimleri,hekimleri, tarikat şeyhlerini, imam ve müezzinleri sayabiliriz.
3). KALEMİYE(Ehli Kalem):
Günümüzde bürokrasi diye adlandırılan bu sınıfın en üst rütbelileri NİŞANCI VE DEFTERDARLAR'dır.
NİŞANCI(TEVKİİ=TUĞRAİ): Divandan çıkarılan belgelerin üstüne padişahın nişan
olan TUĞRA 'yı çektiği için TUĞRACI'da denirdi. Nişancı kendisine bağlı REİSÜL KÜTTAB
başkanlığında çeşitli kalemler vasıtasıyla merkez bürokrasisinin her türlü işlemlerini yapardı.
Reisülküttab'a bağlı kalemler şunlardı:
a).Beylikçi Kalemi b).Tahvil Kalemi c).Ruus Kalemi d).Amedi Kalemi
Nişancının görevleri: Nişancı tuğra çekmenin yanısıra yukarıdaki kalemler vasıtasıyla şu
görevleri yapardı:
A). Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak MÜHİMME DEFTERİNE(Divan Defteri)
kaydetmek.
B). Ferman,berat gibi belgeleri hazırlamak.
C). Sadrazam ve padişah arasındaki ve dış ülkelerle olan yazışmaları hazırlamak.
D). Tapu Tahrir Defterlerini tutmak.
DEFTERDAR:
Osmanlı Devletinde bütün mali işlerden ve hazineden sorumlu en üst görevlilerdi. Osmanlılarda İç
ve Dış Hazine olmak üzere iki tür hazine vardı. İç hazinede padişahın özel serveti ve değerli
eşyaları saklanırdı. Dış hazine ise devletin maliye teşkilatını oluştururdu. İlk dönemde
defterdar sayısı bir iken, sonraları mâli işlerin artmasından dolayı sayıları ikiye
yükselmiştir.Bunlar; Rumeli defterdarı ve Anadolu Defterdarı idi. Rumeli Defterdarı
Başdefterdar idi.
Defterdara bağlı kalemler şunlardı:
a).Ruznamçe kalemi b).Maliye emirleri kalemi c).Tarihçi kalemi d).Gelir ve gider kalemi
Defterdara bağlı üst düzey görevliler şunlardı:
a).Başbakı kulu b).Veznedarbaşı c).Sergi nazırı d).Sergi halifesi

MERKEZ TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:
1). 18. yüzyılda değişmeler:
a). Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi, zamanla devlet işlerinin sadrazamlara
bırakılması sonucun doğurmuştur. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan BAB.I ALİ'de(Sadrazam
kapısı=Yüksek Kapı)toplanmaya başlamıştır
b). 18. yüzyılda devletlerarası ilişkiler ön plana çıkınca diplomasi önem kazanmaya başlamış,
böylece kalemiye sınıfının özellikle de REİSÜL KÜTTAB'ın etkinliğ artmıştır. Reisülküttab dış
ilişkileri düzenleyen bir nitelik kazanmıştır.
2). II.Mahmut Döneminde değişmeler:
a). 1826'dan itibaren BAB.I ALİ sadrazamın özel ikametgahı olmaktan çıkmış, devletin hükümet
binası haline gelmiştir.
b). II.Mahmut zamanında Divân Batı ülkelerinde olduğu gibi yeniden düzenlenmiştir. Divân.ı
Hümayûn yerine nezaretlerden (nazırlıklar=bakanlıklar) oluşan yeni bir hükümet modeli
oluşturulmuştur. Bu hükümet modeline Meclis.i Vükela, Heyeti Vükela(bakanlar kurulu) veya
Meclis.i Has denir. Böylelikle Sadrazamın yetkileri nazırlar arasında dağıtılmıştır. Bu
nazırlıklar şunlardır

ESKİ YENİ
Divan.ı Hümayun .....> Heyeti Vükela (Bakanlar kurulu)
Sadrazam ............> Başvekil (Başbakan)
Sedaret Kethüdası .......> Dahiliye Nazırı (İçişleri)
Reisülküttab ...........> Hariciye Nazırı (Dışişleri)
Defterdar .. ..........> Maliye Nazırı
Kazasker . ........> Adalet Bakanlığı (Nezareti Deavi=Davalar bakanlığı)
Ayrıca Evkaf ve Ticaret Nazırlığı kuruldu.
c). II.Mahmut zamanında yeni meclis ve komisyonlar kuruldu.Bunlar;
1.Dar.ı Şura.i AskeriAskeri işleri düzenlemek)
2.Dar.ı Şura.i Bab.ı Ali(İdari ve bürokratik işler
3.Meclis.i Vala.i Ahkam.ı Adliye(Adalet işleri)
Bunların dışında II.Mahmut zamanında şu ıslahatlar gerçekleştirildi:
a).1826 da Yeniçeri ocağı kaldırıldı,Yerine Asakir.i Mansure.i Muhammediye adıyla yeni bir
ordu kuruldu.
b).Tımar ve zeamet kaldırıldı. Başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlandı.
c).Müsadere usulü kaldırıldı.(Görevden alınan yüksek dereceli memurun malına devletin
elkoyma usulü)
d).İlköğretim mecburi kılındı.
e).İlk resmi gazete ( TAKVİM.İ VEKAYİ) çıktı.
f).İlk defa nüfus sayımı yapıldı.
g).Kıyafet değişikliği yapıldı.(Memurlara fes,ceket,pantolon giyme zorunluluğu)
h). Harp okulu, Tıp okulu gibi okullar açıldı.
ı). Mahalle ve köylere MUHTARLIK teşkilatı kuruldu.
3).Tanzimat Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
3 Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat fermanıyla devlet teşkilatında yeni düzenlemelere
gidilmiştir. 1876'ya kadar süren dönemde yeni meclis ve komisyonlar kurulmuştur.
Bunlar; a).Meclis.i Ali Tanzimat, b).Şura.i Devlet c).Divan.ı Ahkam.ı Adliye'dir.
Ayrıca Tanzimat Döneminin bir başka yeniliği de SERASKERLİK makamının kurulmasıydı. Kara
kuvvetleri komutanlığı olan bu makam, Sadrazam ve şeyhülislama eşit tutuldu.
4).Meşrutiyet Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:
1876'da Kanuni Esasi'nin ilan edilmesiyle Meşrûtiyet dönemi başlamıştır. Yapılan seçimlerle iki
meclis oluşturulmuştur:
a). Meclisi Mebusan:Hırıstiyan,Yahudi ve Müslüman halkın seçtiği milletvekillerinden oluşuyordu.
b). Ayan Meclisi: Padişah tarafından tayin edilen 26 kişiden oluşuyordu.

OSMANLI TAŞRA TEŞKİLATI
TIMAR VE İLTİZAM SİSTEMİ: Osmanlı Devletinde taşra teşkilatının(merkez dışı) temelini tımar (dirlik)
sistemi oluşturuyordu.Devlet bazı bölgelerin vergi gelirlerini hizmet veya maaş karşılığı olarak
askerlere veya devlet görevlilerine ayırırdı. Bu gelir kaynağına DİRLİK denilirdi. Dirlikler 3'e
ayrılmıştı.
1.TIMAR: Tımar sistemine göre savaşta sivrilmiş,tımar beyi olma özelliği kazanmış sipahilere
verilen 3.20 bin akçe yıllık vergi geliri olan dirliklerdir.
2.ZEAMET: Savaşta üstün yetenek göstermiş olan tımar sahipleri ile devlet merkezindeki divân
çavuşlarına, müteferrika ve kâtipler ile eyalet ve sancaklardaki ileri gelen devlet
görevlilerine verilen yıllık vergi geliri 20.100 bin akçe arsındaki dirliklerdir.
3.HAS: Padişah ve ailesine, sadrazam, vezirler, beylerbeyi ve sancak beylerine verilen geliri 100
bin akçeden fazla dirliklerdir.
AÇIKLAMA: Tımar sahipleri ilk 3 bin, zeamet sahipleri ise ilk 20 bin akçesini kendi geçimleri için
ayırırlardı. Buna KILIÇ HAKKI denirdi. Tımar sahipleri geri kalan gelirin her 3 bin akçesi,
zeamet ve has sahipleri ise her 5 bin akçesi için tam teçhizatlı bir atlı asker yetiştirmek
ve gerektiğinde bunlarla birlikte savaşa katılmak zorundaydı. Bu askere CEBELÜ denirdi.
Dirlik sahipleri kendisine verilen toprakları köylüye 50.150 dönümlük topraklar halinde dağıtır.
Ve hasat zamanında köylünün yetiştirdiği ürünün vergisini(öşür yada harac) alırlardı.
Dirlik sisteminde toprağın;
1.Mülkiyeti DEVLETE,
2.Vergisi DİRLİK SAHİBİNE,
3.Kullanım hakkı KÖYLÜYE aittir.
TIMARLI SİPAHİ HANGİ DURUMLARDA TOPRAĞI KÖYLÜDEN GERİ ALABİLİRDİ ?
1.Toprağı sebepsiz yere terk edenlerden,
2.Sebepsiz yere 3 yıl üst üste ekmeyenlerden,
3.Sebepsiz yere vergisini vermeyenlerden.
TIMARLI SİPAHİNİN KÖYLÜYE KARŞI GÖREVLERİ NELERDİR ?
1).Köylünün güvenliğini sağlamak,
2).Köylünün tohum,gübre vb. ihtiyaçlarını temin etmek,
3).Köylünün vergisini en kolay şekilde ödemesini sağlamak
DİRLİK (TIMAR) SİSTEMİNİN YARARLARI NELERDİR ?
1). Devlet Merkezden toplanması son derece zor vergiler böylece toplamış oluyor,
2). Devlet bazı görevlilerine maaş vermekten kurtuluyor
3). Devlet asker yetiştirmekten kurtuluyor
4). Devlet toprakları boş kalmadığından üretim artıyor.
5). Tımarlı sipahiler bulundukları yerlerde güvenliği sağlıyor.
NOT: Tımar ve zeamet sistemi II.Mahmut zamanında kaldırılarak başta valiler olmak üzere devlet
memurları maaşa bağlandı.
İLTİZAM SİSTEMİ: İltizâm devlete ait bir gelirin ihale yoluyla şahıslara verilmesidir. 16. yüzyıldan
sonra uygulamaya konulan bu sistemde devlete ait bir gelir genellikle 3 yıllık bir süre için açık
artırmaya çıkarılır,en yüksek bedeli verene devredilirdi. Bu ihaleyi kazanan kişiye MÜLTEZİM
denirdi.Mültezîmlere dirlik sahiplerine verilen haklar tanınmıştı.
NOT: Bu sistemin en önemli yararı devletin acil para ihtiyacını karşılamasıdır.

NOT: Zaman içinde tımar toprakların MUKATAA haline getirilip mültezime verilmesi yaygınlaşmışdır.

TIMARLARIN MUKATAA HALİNE GETİRİLİP MÜLTEZİME VERİLMESİ
NE GİBİ OLUMSUZ SONUÇLAR DOGURMUŞTUR ?
1).Mültezîm baskısı altında kalan halkın vergisini ödeyememesine ve toprağını terk etmesine
2).İltizamların genellikle o bölgedeki zengin ve güçlü kişilere (AYAN) verilmesiyle, taşradaki
ayanlar güç kazanmaya başlamışlar ve devlete baş kaldırmışlardır
3).Tımar toprakların iltizama verilmesiyle, valiler eskiden tımarlı sipahiye yaptırdıkları
güvenlik ve askerlik hizmetini, SARICA SEKBAN denilen kapılarında besledikleri askerlere
yaptırmaya başladılar. Barış döneminde veya beylerinin tayini çıktığında işşiz kalan ve LEVENT
adını alan bu insanlar eşkiyâlık yaparak karınlarını doyurmaya başladılar.
NOT: İltizâm yöntemi Tanzimata(1839) kadar yürürlükte kalmış,bu tarihte kaldırılmıştır. Ancak
1855'ten itibaren iltizâma yeniden dönülmüştür.
İDARİ TEŞKİLATI:
Osmanlı ülkesi idari bakımdan EYALETLERE, eyaletler SANCAKLARA, Sancaklar KAZALARA, kazalar da
TIMARLI NAHİYELERİNE ayrılmıştı.
1). EYALETLER (BEYLERBEYİLİK):
Eyaletlerin başında BEYLERBEYİ bulunuyordu. Eyalet içinde beylerbeyinin bulunduğu sancak PAŞA SANCAĞI adıyla anılırdı. Beylerbeyi Divan.ı Hümayûnun küçük bir kopyesi olan "Eyalet divanı"nın başıydı.
Eyalet Divanının üyeleri şunlardır:
1.Beylerbeyi: Eyaletin ve eyalet divanının başıydı. Hizmetinde KAPU HALKI denilen çok sayıda
görevli ve asker bulunurdu. Beylerbeyi tayini çıktığında kapuhalkını da beraberinde
götürürdü.
2.Beylerbeyi Kethüdası: Beylerbeyinin yardımcısıydı.
3.Eyalet Defterdarı: Eyaletin mâli işlerinden sorumluydu.
4.Eyalet Kadısı: Eyaletin yargı, belediye, noterlik vb. işlerinden sorumluydu.
5.Eyalet subaşısı: Bugünkü emniyet müdürü gibidir. Suçluların takibi ve yakalanmasında,
kadı tarafından verilen hükümlerin uygulanmasından ve merkezden gelen emirlerin
uygulanmasından sorumludur.
Osmanlı Devletinde eyaletler SALYANELİ ve SALYANESİZ olmak üzere ikiye ayrılıyordu.
Salyaneli (Yıllıklı) Eyaletler: Bu eyaletlerde tımar sistemi uygulanma, vergiler yıllık olarak
toplanırdı. Mısır, Habeş, Bağdat, Basra, Yemen, Tunus, Cezayir, Trablus salyaneli
eyaletlerdendi.
Salyanesiz (Yıllıksız) Eyaletler: Tımar(dirlik) sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Bu
eyaletlerdeki topraklar has,zeamet ve tımar olarak ayrılmıştır.Merkeze yakın eyaletlerdir.
Rumeli, Budin, Anadolu, Karaman, Dulkadir, Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Halep, Şam, Trablusşam
salyanesiz eyaletlerdendir.
2).SANCAKLAR: Kazaların birleşmesiyle meydana gelmişti. En üst dereceli yöneticisi SANCAK
BEYİ'dir.Sancaklarda asayiş sûbaşı ve Yasakçılar(asesler), kalenin korunması da kale
dizdarları tarafından yapılırdı.
3).KAZALAR: Hem adlî hem de idarî birimdir. Kazaların başında yönetici olarak kadı bulunurdu.
İMTİYAZLI HÜKÜMETLER: Osmanlı devletinin hakimiyetini tanıyan Kırım Hanlığı, Mekke Emirliği, Eflak, Boğdan ve Erdel Beylikleri,Sakız Cumhuriyeti imtiyazlı yönetimlerdi. Bunlar iç işlerinde serbest olup, yöneticileri Osmanlı tarafından kendi soyluları arasından atanırdı. Bu
hükümetlerden Kırım Hanlığı ve Mekke Emirliği dışındakilerden yıllık belli bir vergi alınırdı.
TAŞRA TEŞKİLATINDAKİ DİĞER GÖREVLİLER:
Muhtesib: Çarşı ve pazar denetlemesi yapardı.Satılan mal ve fiatları kontrol ederlerdi.(zabıta)
Kapan Emirleri: Şehirlere gelen sebze.meyvenin toplandığı yerlere "kapan" denirdi. Kapan emiri
buraya gelen malın vergilendirilmesini sağlardı.(Hal müdürü)

Beytülmal Emini:Herhangi bir yerleşim yerinde kamuya ait çıkarları korumakla görevliydi.

Gümrük ve Bac Eminleri: Kasaba veşehirlerde sanat ve ticaretle ilgili vergileri toplarlardı.
TAŞRA TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:
1864'te yayınlanan "vilayet nizamnamesi" ile ülke idarî bakımdan yeniden teşkilatlandırıldı.Buna
göre taşra yönetimi vilayet, liva(sancak), kaza ve köy birimlerine ayrıldı. Livaların yönetimi
MUTASARRIF'lara verildi. 1871'de kaza ve köy arasına NAHİYELER eklendi, bunların başına nahiye müdürleri seçimle getiriliyordu.
MAHALLİ TEŞKİLAT:
Mahalle veya köy cemaatinin önde gelen kişisi İMAM'dır. İmam cemaatin isteğiyle belirlenir ve
kadı'nın onayıyla göreve başlardı.
Mahalle ve köy halkının ortaklaşa karşıladığı giderler şunlardır:
1). Cami,okul,çeşme gibi yapıların onarımı ve ihtiyaçlarının karşılanması,
2). İmam, müezzin, muallim gibi görevlilerin ücretlerinin ödenmesi,
3). Divan.ı Hümayûn tarafından olağanüstü durumlarda konulan AVARIZ adı verilen vergilerin
ortaklaşa ödenmesi.
OSMANLILARDA HUKUK
Osmanlı Devletinde hukuk iki temele dayanıyordu:
1). Şer'î Hukuk, 2). Örfî Hukuk
1).ŞER'İ HUKUK(İslam Hukuku=Fıkıh): Şer'i hukukun kaynaklarını Kur'an, Hadis, İcmâ ve Kıyas
oluşturuyordu. Şer'i hukuk sadece müslümanlara uygulanırdı. Kamu hukuku dışında kalan davalarda
müslüman olmayanlar, kendi dinî kurumlarında yargılanırlardı.
2).ÖRFİ HUKUK: Türk gelenek ve göreneklerine göre düzenlenmiş kuurallarla, şer'i hukukun esaslarına aykırı olmamak kaydıyla padişahların buyruklarından oluşurdu. Örfi hukukun esasları KANUNNAME adıyla bir araya getirilmiştir.
NOT: Bilinen ilk Osmanlı Kanunnamesi Fatih Sultan Mehmet'in kanunnâmesidir.(KANUNNAME.İ ALİ OSMAN) Osmanlı Devletinde Hukukun uygulanışı nasıldı?
Osmanlı Devletinde şer'i ve örfî bütün meseleler şer'î mahkemelerde çözümlenirdi. Eyalet, sancak ve
kazalardaki mahkemelerde "hakim" olarak KADI bulunurdu.Kadı'nın verdiği karardan şüphe duyanlar üst mahkeme olarak Divan.ı Hümayûna başvurabilirlerdi.Daha küçük yönetim birimlerinde (nahiyelerde) kadı adına hüküm verenlere NAİB denirdi. Mahkemelerde görülen davalar ŞERİYYE SİCİLLERİ denilen defterlere kaydedilirdi.
Osmanlı Hukuk Düzeninde Meydana Gelen Değişmeler:
a).II. Mahmut Döneminde değişmeler:
1.Görevden alınan memurların mallarına el koyma usulüne (müsadere) son verildi.
2.Memurların yargılanması, hükümet ile halk arasındaki davaların görüşülmesi için Meclis.i
Vala.i Ahkam.ı Adliye kuruldu.
3). İlk olarak Adalet Bakanlığı(Nezareti Deavi) kuruldu.
b).Tanzimat döneminde (1839.1876)değişmeler:
Hatırlanacağı gibi Tanzimat Fermanında (3kasım 1839) Herkes kanun önünde eşit olacak, bütün
herkesin can, mal ve namusları güven altında olduğu belirtilmişti. Yine Islahat fermanı(1856)
azınlıklara yeni haklar veriyordu.
Bu dönemde hukuk alanında önemli gelişmeler yaşandı:
1). 1840'da Ceza Kanunu(kısmen Fransızcadan tercüme) 1850'de Ticaret Kanunu, 1863'de de Deniz ve ticaret kanunu çıkarıldı. 1868'de Şurayı Devlet(DANIŞTAY) kuruldu.
2). Bu kanunların yanısıra Tanzimatla birlikte KARMA mahkemeler kuruldu. Karma mahkemelerdeki hakimlerin yarısı yabancı yarısı Osmanlı idi.
AÇIKLAMA: Yabancıların Türk mahkemelerinde yargıç olarak yer alması devletin egemenlik haklarıyla uyuşmamaktadır.
3). Tanzimat döneminde "İnsan hakları ve vicdan hürriyeti" bakımından önemli gelişmeler oldu.
Zenci esirliği yasaklandı ve mezhep değiştirmeyi yasaklayan kanun kaldırıldı.
4). 1870'de AHMET CEVDET PAŞA başkanlığında bir kurul on yıl kadar çalışarak MECELLE'yi hazırladı. Mecelle medeni kanun niteliğindeydi.
c).Meşrutiyet Döneminde Meydana gelen değişmeler:
1876'da ilan edilen Kanuni Esasi Osmanlı Devletin'de anayasa hukukunun başlangıcıdır.

 
saat
 
son dakika
 
kaç kişi online
 
hit counter



 
Bugün 8 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol